14-11-2008, 01:21
Ateş Ülker'in TSF Forumdaki bir yazısı.
Ateş Ülker Doktordur.
Herkesin Bir Doktora İhtyacı Vardır.
Bizim ülkemizin daha çok.
Ülkemizin Ürkenleri, Ülkerlerinden ne yazıkki çok.
Ateş ülker Doktordur.
Ben devrimciyim!...
(Hüseyin AKTAŞ)
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Kaplan,
Siz rüyalarınızı anlatırken ben de biraz yaşadıklarımızı anlatmak istiyorum:
Genel Kurulda kimin tasvip edilmeyen hangi hareketi olmuşsa bunu açıkça konuşabiliriz.Tam Zamanı ekibinin bir yanlış hareketi varsa bunu da yazmanızı rica ederim.
Ben hemen aklıma gelen veya unutmayacağım bir iki olayı anlatarak Genel Kurulda bulunmayanlara fikir verebilirim:
Seçim başlamadan hemen önce ve seçim sırasında Yazıcı lehine futbol sahalarındaki gibi tezahurat yapan bir grup,Özerk Federasyon seçimlerine yeni bir anlayış ve renk getirmiştir.Bu yeni anlayış sizin sözünü ettiğiniz Psikolojik baskının en klasik yöntemidir.Yazıcı tarafı Divan seçimini kazandıktan sonra bir önerge vererek Tam Zamanı ekibi taraftarlarının ceketlerindeki amblemin sökülmesini önermiştir.Demek ki yüksek sesle tezahurat yapan bir anlayış,kendi baskısının hoşgörü ile karşılanacağını hesaplarken,başkasının sessiz ve kimsenin gözlerini rahatsız etmeyen amblemine itiraz edebileceğini düşünmektedir.
Açık yapılan Divan seçiminden sonra bazı arkadaşlarımıza, neden Yazıcı grubunun Divan adaylarına el kaldırmadıkları sorulmuştur.Siz "Psikolojik baskı"dan söz edince ben de hemen olanları hatırlıyorum!
Yönetim ,Divan seçimini kazanınca hemen bir önerge vererek bilanço ve faaliyet raporu hakkında yapılacak konuşmaların 5 er dakikalık 4'er konuşma ile sınırlandırılmasını kabul ettirmiştir.Sizin rüyanızdaki Genel Kurulda bu önergenin verilip verilmediğini merak ediyorum.
Hatırlanacak güzel bir hareket de olmuştur.Gündeme göre Mali Genel Kurul sonrası yapılan Olağan Genel Kurul için ikinci defa Divan seçimi yapılması gerekiyordu.Ancak iki tarafın verdiği önerge ile Avni bey ve Divana seçilmiş diğer üyelerin bu göreve devam etmeleri oybirliği ile kabul edildi.Bu gelişme Genel Kurulun Avni beye güvendiğini göstermiştir.Ozan Çakır grubunun "aynı Divan ile devam"kararına katılması gerilimi azaltan güzel bir hareket olmuştur.
Sayın Kaplan,
İçiniz burkulmasın..2004' deki Genel Kurula kıyasla daha az olumsuz gelişmeler olmuştur.Bir arpa boyu yol gidilmiştir.
Mesele,2000,2004 ve 2008 seçimlerinin sonuçlarını ve bu sonuçları hazırlayan koşulları iyi analiz etmektir.Çoğumuz satranççıların Genel Kurulda temsil edilmediklerinden yakındık.Bunu nasıl sağlayacağımızı düşünemedik.Bu sorunun kısa vadede bir çözümü de yoktur!(AteşÜlker)
Ateş Ülker Doktordur.
Herkesin Bir Doktora İhtyacı Vardır.
Bizim ülkemizin daha çok.
Ülkemizin Ürkenleri, Ülkerlerinden ne yazıkki çok.
Ateş ülker Doktordur.
Ben devrimciyim!...
(Hüseyin AKTAŞ)
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Kaplan,
Siz rüyalarınızı anlatırken ben de biraz yaşadıklarımızı anlatmak istiyorum:
Genel Kurulda kimin tasvip edilmeyen hangi hareketi olmuşsa bunu açıkça konuşabiliriz.Tam Zamanı ekibinin bir yanlış hareketi varsa bunu da yazmanızı rica ederim.
Ben hemen aklıma gelen veya unutmayacağım bir iki olayı anlatarak Genel Kurulda bulunmayanlara fikir verebilirim:
Seçim başlamadan hemen önce ve seçim sırasında Yazıcı lehine futbol sahalarındaki gibi tezahurat yapan bir grup,Özerk Federasyon seçimlerine yeni bir anlayış ve renk getirmiştir.Bu yeni anlayış sizin sözünü ettiğiniz Psikolojik baskının en klasik yöntemidir.Yazıcı tarafı Divan seçimini kazandıktan sonra bir önerge vererek Tam Zamanı ekibi taraftarlarının ceketlerindeki amblemin sökülmesini önermiştir.Demek ki yüksek sesle tezahurat yapan bir anlayış,kendi baskısının hoşgörü ile karşılanacağını hesaplarken,başkasının sessiz ve kimsenin gözlerini rahatsız etmeyen amblemine itiraz edebileceğini düşünmektedir.
Açık yapılan Divan seçiminden sonra bazı arkadaşlarımıza, neden Yazıcı grubunun Divan adaylarına el kaldırmadıkları sorulmuştur.Siz "Psikolojik baskı"dan söz edince ben de hemen olanları hatırlıyorum!
Yönetim ,Divan seçimini kazanınca hemen bir önerge vererek bilanço ve faaliyet raporu hakkında yapılacak konuşmaların 5 er dakikalık 4'er konuşma ile sınırlandırılmasını kabul ettirmiştir.Sizin rüyanızdaki Genel Kurulda bu önergenin verilip verilmediğini merak ediyorum.
Hatırlanacak güzel bir hareket de olmuştur.Gündeme göre Mali Genel Kurul sonrası yapılan Olağan Genel Kurul için ikinci defa Divan seçimi yapılması gerekiyordu.Ancak iki tarafın verdiği önerge ile Avni bey ve Divana seçilmiş diğer üyelerin bu göreve devam etmeleri oybirliği ile kabul edildi.Bu gelişme Genel Kurulun Avni beye güvendiğini göstermiştir.Ozan Çakır grubunun "aynı Divan ile devam"kararına katılması gerilimi azaltan güzel bir hareket olmuştur.
Sayın Kaplan,
İçiniz burkulmasın..2004' deki Genel Kurula kıyasla daha az olumsuz gelişmeler olmuştur.Bir arpa boyu yol gidilmiştir.
Mesele,2000,2004 ve 2008 seçimlerinin sonuçlarını ve bu sonuçları hazırlayan koşulları iyi analiz etmektir.Çoğumuz satranççıların Genel Kurulda temsil edilmediklerinden yakındık.Bunu nasıl sağlayacağımızı düşünemedik.Bu sorunun kısa vadede bir çözümü de yoktur!(AteşÜlker)