il birincilikleri çerçeve yönerge

[Feti]

[size=medium]Bir satranççı,[/size]
[size=medium]Kim mi olabilir ? Örneğin ; doğumu ve asıl ikameti Kars olan ve bu eğitim döneminde İstanbul’da bir üniversiteye başlayan, yönergelerden pek haberi olmayan, haberi olsa da karmaşık ve çelişkili sözcüklerin derin (!) anlamlarını pek önemsemeyerek sadece satranç oynamak isteyen bir öğrenci.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]Bu satranççı,[/size]
[size=medium]Türkiye Kupasına katılmayı çok istemektedir.[/size]
[size=medium]Zaman ilerlemekte ve fakat kendi ilinde bir türlü il birinciliği yapılma haberi gelmemektedir. İl birinciliği yapılmama riskini ortadan kaldırmak için o zaman kesitinde bulunduğu ildeki il birinciliğine katılır ve o ilin yönergesinde yazdığı üzere Türkiye Kupasına katılmaya hak kazanır.[/size]
[size=medium]Fakat bir süre sonra kendi ilinde de çok gecikmeli de olsa il birinciliği düzenlenir ve bu turnuvaya da katılarak birinci olur. Kıt kanaat geçinmekte olan satranççı il birincisi olanaklarından faydalanarak Türkiye Kupasına katılmayı sevinçle beklemektedir.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]Satranççı,[/size]
[size=medium]Türkiye Kupasına kayıt yaptırmaya kalkıştığında veya yaptırdığı kayıt (son gün ve son saatlerde ilgili oteldeki kayıt kontrol sırasında) ilgililerce incelendiğinde veya yaptırdığı kayıt tüm dikkatlerden kaçtığı durumda yendiği bir rakibi itiraz ettiğinde karşısına dağ gibi bir madde dikilir.[/size]
[size=medium] [/size]
[align=justify][size=medium]Çerçeve yönerge madde 3.5 : Bir sporcu birden fazla ilde il birinciliğine katılamaz. Birden fazla ilde İl birinciliğine katılan sporcular Türkiye Kupasına katılım hakkını yitirirler.[/size][/align]
[align=justify][size=medium] [/size][/align]
[size=medium]Satranççı tüm zorlukları aşmış, otele varmış, güçlü rakibini yenmiş fakat yönerge maddesine yenilmiştir.[/size]
[size=medium]Satranççı yıkılır.[/size]
[size=medium] [/size]

[haliltaş]

İyi veya kötünün net bir ayrımının yapılamadığı bir şey. Böyle durumlarda haksızlığa uğradıllığı sanılan kişinin lehine karar vermek en doğrusudur ama burada o da geçerli değil. Feti beyin örneğine istinaden bu yazdıklarım. Tam tersini düşünelim. Oyuncu güçlü oyuncuların bulunduğu ilinde turnuvaya katılır. Çok iyi maçlar çıkarır ama rakipler çok güçlüdür. Kazanamaz. Daha zayıf bir il seçer kendine gider onun turnuvasına katılır. Onu da kazanamaz. Daha daha zayıf bir ile gider onu kazanır. Peki bu durum o ildekileri haksızlık değil midir?

Kaldıkı öğrenci olan kişi doğduğu değil, ikametgahı nerdeyse o ilin birinciliğine katılabilir. 

Burada bence gözden kaçırılan nokta "Temsil Özelliği". Türkiye kupasına illerden oyuncu çağrılmasının amacı o ilin temsil edilmesidir. Bu durumda da bir oyuncunun sadece turnuvaya gelip katılıp o ili temsil hakkı elde etmesi bence amaca ters düşüyor.

[Ateş Ülker]

Yönerge örneklerini okumadan fikir yürütmek sakıncalı olabilir.Ama bir noktayı anladığım için arkadaşların sorularına kolay yanıt verebileceğimizi düşünüyorum.Konuyu şöyle anlıyorum:Federasyon her İl Birinciliğinin Birincisine Federasyon olanakları ile Türkiye Kupasına katılım hakkı sağlamayı düşünüyor!Ancak bir oyuncu birden fazla ilde İl Birinciliğine katılırsa bu hakkı sağlamak istemiyor.Bu takdirde o oyuncunun hiç değilse kendi olanakları ile Türkiye Kupasına katılabilmesi mümkün olmalıdır!Ancak tartışılacak bir konudur.Örneğimizde 2 İl Birinciliğine katılmış kişi bunların birinde Birinci olmuşsa bu Birinciliğin sağladığı hakları neden elinden almak istiyoruz?Yasayı hazırlayan bu konuda sporcunun şeytani planlar yapmasına izin vermek istememektedir.Başka deyişle herhangi bir sporcunun birden fazla İl Birinciliğine katılıp bunlardan birinde Birinci olana kadar bütün illeri dolaşmasından endişe etmektedir.Aslında keşke böyle şeytani planlar yapanlar olsa da küçük illerde İl Birinciliğine katılanların sayısı artsa çok iyi olurdu.Öte yandan yasaklar arttıkça sıkıntılar artar.Sorular ve sorunlar artar.Bırakalım isteyen istediği ilde oynasın!Gökhan beyin bir mesajında vurguladığı temel ilke mümkün olduğu kadar daha çok sayıda sporcuyu birarada oynatmaktır.Oyun kurallarına göre oynandıktan sonra,FİDE'nin klasik kuralları çiğnenmedikten sonra katılımı kısıtlamaya gerek yoktur!

[Mojo Jojo]

[size=medium](...) [/size][size=medium]Zaman ilerlemekte ve fakat kendi ilinde bir türlü il birinciliği yapılma haberi gelmemektedir. İl birinciliği yapılmama riskini ortadan kaldırmak için ...[/size]
[size=medium] [/size]

Bu endişeniz çok haklı. Ama bir taraftan ciddi bir sakatlığa işaret.

İl temsilcisinin 2 Ocak sabahından 20 Aralık akşamına kadar önünde turnuva yapmak için 355 günü varken, bu ülkede hiç kimse yaşadığı ilde bir turnuva yapılacağından emin olamıyor. Ve 355 koca güne bir İl Birinciliği sıkıştıran il temsilcisine de başarılı diyorlar.

Yani okul müdürlerinin kafalarına göre okulları açmaması, sabah gazetelerin çıkmaması, vapurların 300 gün çalışmaması ve yunus balıklarının meşe ağaçlarına yuva yapması bile bir açıklamaya sığabilir, ama koca bir yılın 355 gününde bir turnuva yapılamaması ancak Einstein'in sınırsız olarak nitelediği 2 kavramdan biri ile açıklanabilir.

Bundan 150 yıl önce yani 1800'lerde falan Avrupa'da orta ölçekli şehirlerde yılda 3-4 uluslararası turnuva düzenleniyordu, arada Lasker'in falan oynadığı. Satranç bu yahu, en maliyetsiz spordan bahsediyoruz.

Biz bugün 2016 yılına 40 gün kala, mesela İstanbul'da adı il birinciliği olan, kendisi kötü bir open turnuva olan "Haramidere AVM" veya "Üsküdar Belediye Düğün Salonu" turnuvasının olup olmayacağını dört gözle bekliyoruz (20 Aralık 30 Aralık arasında olur elbette. Yaz aylarında  rakı kavun var, oyuncu kafayı toplayamaz. İlkbahar erguvan mevsimi, sonbaharda yapraklarda hüzün var. 30 Aralık idealdir).

Çünkü bu sistem, tüm dünyanın kabul ettiği kulüp ve dernekler sistemini inkar eden, ama onun yerine bürokratlar ve kurulları kutsayan keyfi bir sistem. Bir yılda açılan kurul sayısı turnuva sayısından fazla   . 

Bir yılda satranç ustasından fazla kurul üyesi yetiştiren bir yer. FIDE'nin böyle bir normu olsa dünya şampiyonluğunu bırakmayız, ülkemiz bu sene 120 Grand Kurul Üyesi, 55 International Kurul Üyesi ve 188 Fide Kurul Üyesi yetiştirmiştir, ay çok heyecanlıyız ayol. Tataristan'daki Kurullararası şampiyona için 3 airbus kapattık, geliyoruz.

22 Kurul var. Bana birden yirmiye ye kadar say deseniz, onbeşte falan yorulurum. Değil ki içindekilerle baş edeyim 

Tartıştığımız kavram kökten yanlış. İl temsilciliği dünyanın hiç bir yerinde olmayan keyfi ve uydurma bir kavram. Çekilen sıkıntılar bunun sıkıntıları. 

Yine söylüyorum. Satranç dünyanın en maliyetsiz, organizasyonu en kolay sporu. Bürokratlar bunu sadece zorlaştırıyorlar. Sizi, satranç oynamak isteyenleri (amatör veya profesyonel) düşündükleri falan yok. 

Bugün il temsilcileri olmasa, insanlar evlerinden takım ve saat getirip bir yılda 52 turnuva yapacak güce sahipler. Eşlendirme için google'a girmek, hakemlik yapmak için de 1 gönüllü bulmak yeterli. Bu kadar. 

2015 bitiyor ve bu ülkede geldiğimiz nokta, 355 günde bir il turnuvası yapamayan, yapacağına da kimseyi inandıramayan bir memurizm. 22 Kurul, onlarca il temsilcisi, yüzbinlerce lisanslı oyuncu.

Ama bir il birinciliği yapacağına kimseyi inandıramayan bir sistem.

[Feti]

Referanslarım çerçeve yönerge ve okuma fırsatı bulabildiğim bazı il yönergeleridir.

Geze geze ikinci, üçüncü, vb. ilde birinci olan kişinin haksızlık yapacağının referansı nedir ?
4. ilde birinci olan kişinin haksızlık yapacağına dair referansınız nedir ?
4. veya 5. zayıf ilde nihayet birinci olarak “ben il birincisiyim, beni ücretsiz olarak büyük turnuvaya gönderin” diyecek kişinin referansı (dayanağı) nedir ?
“…bir oyuncunun sadece turnuvaya gelip katılıp o ili temsil hakkı elde etmesi…” nin referansı nedir ?

Referanslarımız çakışmazsa havanda su döveriz beraberce.

[Feti]

Sorduğum sorulara cevaplar yoldadır herhalde.
Ben yine de sormaya devam edeyim.

[size=medium]Çerçeve yönerge madde 3.2 : …[/size][size=medium]Birinci olan sporcu Türkiye Kupasına Federasyon olanakları ile konaklama giderleri karşılanarak katılır.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]Üçyüzbin kişi yaşayan şehirde 30 UKD li satranççı var.[/size]
[size=medium]Her birinde en az üç milyon kişi yaşayan üç büyük şehirde ise en az 3000 er UKD li satranççı var.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]30 satranççı olan şehirde aktif oyuncu 20 yi geçmez. Buradaki il temsilcisi 20 sayısını bulmak için eline ilk defa satranç taşı değecek kişileri bile turnuvaya dahil etmek isteyecektir. Bu şehirden çıkacak olan birinci (1 kişi) ne idiği belirsiz TSF olanaklarından faydalanacaktır.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]En az 3000 satranççı olan ilin birincisi (1 kişi) de ne idiği belirsiz TSF olanaklarından faydalanacaktır.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]Hakça mıdır bu ?[/size]
[size=medium]Yoksa cezalandırma mıdır bu ?[/size]

[Feti]

[size=medium]Cevap verileceğini sanmadığım için sorumu ben cevaplıyayım.[/size]
[size=medium]Satranççı sayısına göre orantı kurulup her şehirden farklı sayıda satranççının teşvik edilmemesi hakça değildir. Satrançça değildir.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]Deneyin her şehirden farklı sayıda satranççıyı büyük kupaya TSF olanakları ile davet etmeyi. Sonucu merak etmez misiniz? Yoksa sonuçtan ürker misiniz ?![/size]
[size=medium]Para mı dediniz ? Yok mu bütçeniz ? Duyulmuyor mu yukardan sesiniz ? Siz necisiniz ?[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]“X ilinde 10 satranççı var. Benim ilimde 1000 satranççı var. 10 dan birisi teşvik edilecekse benim ilimden 100 ü, 50 yi vazgeçtim, hiç olmazsa 10 satranççı teşvik edilmelidir.” diyebilen ve ilindeki satranççıların haklarını korumak isteyen il temsilcileri var mıdır ?[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]TSF den bu doğrultuda talepte bulunan temsilci var mıdır ? Varsa tebrik ederim, ilindeki satranççıların haklarını koruduğu için. Fakat talebi yerine getirilmiyorsa bu en basit konuda, istifa etmesi en erdemli yoldur.[/size]
[size=medium] [/size]
[size=medium]Talepkar olan temsilci yoksa ; o temsilci ne iş yapar, bu en basit konuda bile görevini yerine getiremiyorsa ? Bu temsilci için istifa en erdemli yoldur.[/size]

[gazikemal]

Stoperden forvet olmaz derken,Yeni teknik kuruldan çok büyük beklentilerimin olmadığını 2016 seçimlerine kadar geçiçi olduklarını,bu görevi olağanüstü istifa durumundan dolayı kabul ettiklerini düşünüyorum.Lakin bu kadar özensiz ve hatalarla dolu yönergeleri(küçükler,yıldızlar ) görünce birazda kızdım ve sloganı şöyle güncelleme gereği duydum

kaleciden forvet olmaz....

Bkz yıldızlar yönergesi;
*Sporcular birden fazla ilde il birinciliklerine katılamazlar. Yönergenin ilanından
önce farklı illerin il birinciliğine katılan sporcular kendi illerindeki il birinciliklerine katılma hakkını
korur. Bu yönergenin yayınlandığı tarihten sonra birden fazla il birinciliğine katılan
sporcular Türkiye Yıldızlar Satranç Şampiyonası’na katılım hakkını yitirirler. Sporcular,
Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası’nda il/ilçe birinciliklerine katıldıkları ili temsil ederler.
Doğrudan şampiyonaya katılacak sporcular temsil edecekleri ili (lisans ili/yaşadığı il) kayıt
kontrol sırasında beyan edeceklerdir.(bu madde adaleti sağlamaz böyle hukuk kaidelerini altüst eden madde daha önce hiç görmedim.)

*İtiraz: İl Yarışmalarında itiraz kurulu oluşturulmayacak olup başhakemin kararı nihaidir.
Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonasında Federasyon İtiraz Kurulları Prosedürü uyarınca
kurulacak itiraz kurulu, itirazları değerlendirir. İtirazlar, itiraza konu olan maçın oynandığı turun
bitimini 15 dakikadan fazla aşmayacak bir süre içinde yazılı olarak başhakeme yapılmış
olmalıdır. İtiraz güvence bedeli 75 TL’dir.(şimdi şöyle diyecekler küçüklerdeki itiraz kurulu-yıldızlarda da görev yapacak ama inandırıcı değil çala kalem hazırlanan yönerge ancak bu kadar olur.lütfen biraz ciddiyet....)
* 16 kişi oluşan bir grupta 6 tur yapılacakmış hoppiiiiiiiii ben para verip ulusal şampiyonaya katılacağım siz 6 tur yapacaksınız.bkz avrupa okullar şmp nasıl yapılmış
*il çerçeve yönergesinde hükmen yenik sayılma diye madde var,Türkiye küçükler ve yıldızlar şampiyonasında geç kalma süresi,(hangisi doğru ifade fide kuralı değiştirdi galiba.....)
*Türkiye küçükler ve yıldızlar şampiyonasında hükmen yenik/geç kalma süresi verilmiş,bunun kontrolü nasıl olacak hiç düşündünüzmü?biraz hayal edin kaş yapayım derken göz çıkartmayın....

Gelen gideni aratırmış,bizede kaleciler gelmiş defans yapmaktan başka çare yok gibi...

[Ateş Ülker]

Arkadaşlar yönergenin eksik,yanlış ve belirsizlik gösteren maddelerini gösteriyor.Bu belirsizliklerin giderilmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanması uzun zaman alacaktır.Hiç kimse bu konuların kısa zamanda düzeleceğini beklemesin!Resmi Federasyon 1991 de kuruldu.24 sene geçti.Biz hala yönergeleri tartışıyoruz.Benim tahminime göre 24 sene daha geçtikten sonra yönergeler hiç tartışılmayacak şekilde yerine oturacaktır.Bu eksikliklerin nedeni tek başına Başkan olmuş kişiler de değildir.Hepimiz aynı şekilde kusurluyuz.1991 den beri yönergeleri, bize dokunmadıkça tartışmadık."Bana dokunmayan yönerge sağ olsun"dedik.Bundan sonra da bize dokunmayan yönergeler sağ olacaktır.Uygulamalar aynen devam edecektir!Aradan geçen 24 sene bu gerçeği öğretti.Yok eğer gerekli düzeltmeleri hızlandırmak isteyen varsa bu kişiler çok iyi düşünmeli ve olayları uzaktan izlememelidir.Bu Forumda yazı yazan 3 üyemiz benzer şekilde düşünüyorsa bunu birlikte yazıya döküp Federasyona gönderebilirler!O zaman burada yazılanlar bulutlara yazılmamış olur.Hangi uygulamanın nasıl olması gerektiğini düşünüyorsak bunu Federasyona bildirelim!Eğer federasyon bizi dinlemezse o zaman burada olanları anlatırız!

[M.Aşkın TAŞAN]

Hepimiz aynı şekilde kusurluyuz.
...
Bu Forumda yazı yazan 3 üyemiz benzer şekilde düşünüyorsa bunu birlikte yazıya döküp Federasyona gönderebilirler!O zaman burada yazılanlar bulutlara yazılmamış olur.Hangi uygulamanın nasıl olması gerektiğini düşünüyorsak bunu Federasyona bildirelim!
...

1- Türkiye Kupası/ Türkiye Şampiyonası ferdi bir yarışmadır. Kategorisi ferdidir. Takım yarışmalarında kullanılan KULÜP SPORCULARI İÇİN LİSANS TESCİL BELGESİ, takım yarışlarında geçerlidir. Bu sebeple ferdi bir yarışmadaki geçerli olan lisans ferdi lisans olmalıdır. Kulüp lisansının kullanılması bu kategorideki yarışmada kaos yaratır.

2- Adı İLLER ARASI YARIŞMA değildir. TÜRKİYE KUPASI dır. Bu sebeple sporcu ferdi lisansının hangi ilden çıkardığına bakılmaksızın yarışmaya katılabilmelidir.
3- Birinci olan sporcu için durumu karıştırmaya gerek yoktur. Sporcunun ikamet ettiği ilden birinci olarak katılabiliyorsa yasal harcırahını GSGM ödemelidir. Bu yasal hak varken bence TSF nin böyle bir konaklama sağlaması lüks olmaktadır. TSF bence bu konaklama bedellerinden oluşacak toplam bütçeyi, çok daha farklı alanda kullanabilir.

4- Doğudan gelemeyen yüzlerce temele alt yapıdan yetenekli sporcular var. Bu bütçe buraya kaydırılabilir.

[M.Aşkın TAŞAN]

Hepimiz aynı şekilde kusurluyuz.
...
Bu Forumda yazı yazan 3 üyemiz benzer şekilde düşünüyorsa bunu birlikte yazıya döküp Federasyona gönderebilirler!O zaman burada yazılanlar bulutlara yazılmamış olur.Hangi uygulamanın nasıl olması gerektiğini düşünüyorsak bunu Federasyona bildirelim!
...

1- Türkiye Kupası/ Türkiye Şampiyonası ferdi bir yarışmadır. Kategorisi ferdidir. Takım yarışmalarında kullanılan KULÜP SPORCULARI İÇİN LİSANS TESCİL BELGESİ, takım yarışlarında geçerlidir. Bu sebeple ferdi bir yarışmadaki geçerli olan lisans ferdi lisans olmalıdır. Kulüp lisansının kullanılması bu kategorideki yarışmada kaos yaratır.

2- Adı İLLER ARASI YARIŞMA değildir. TÜRKİYE KUPASI dır. Bu sebeple sporcu ferdi lisansının hangi ilden çıkardığına bakılmaksızın yarışmaya katılabilmelidir.
3- Birinci olan sporcu için durumu karıştırmaya gerek yoktur. Sporcunun ikamet ettiği ilden birinci olarak katılabiliyorsa yasal harcırahını GSGM ödemelidir. Bu yasal hak varken bence TSF nin böyle bir konaklama sağlaması lüks olmaktadır. TSF bence bu konaklama bedellerinden oluşacak toplam bütçeyi, çok daha farklı alanda kullanabilir.

4- Doğudan gelemeyen yüzlerce temele alt yapıdan yetenekli sporcular var. Bu bütçe buraya kaydırılabilir.

[color=#465568][size=small][font='Ubuntu Condensed', sans-serif][size=small]6245 sayılı Kanuna göre kimlere harcırah verilebilir?[/size]
[/font][/size][/color]
[align=justify]6245 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca:
 [/align]

[align=justify]a. Bu Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan memur ve hizmetliler ile aile fertlerine ve aynı kurumlarda fahri olarak çalışanlara;[/align]

[align=justify]b. Memur veya hizmetli olmamakla beraber kurumlarca geçici bir vazife ile görevlendirilenlere;[/align]

[align=justify]c. Kadrosuzluk dolayısıyla açıkta kalan memurlara ve bunların aile fertlerine;[/align]

[align=justify]d. Hizmetlilerden cezaen olmamak üzere vazifelerine son verilenlere ve bunların aile fertlerine;[/align]

[align=justify]e. Memur veya hizmetlinin vefatında aile fertlerine, çocuklara refakat ettirilecek memur ve hizmetlilere;[/align]

[align=justify]f. Hükümlü, tutuklu veya gözetim altında bulundurulanların sevkinde ya da refakatle görevlendirilen erbaş ve erlere;[/align]

[align=justify][color=#ff3333]g. Milli ve resmi spor temasları dolayısıyla seyahat edecek sporcu ve idarecilere;[/color][/align]

[align=justify]h. Birlik halinde yabancı memleketlere gönderilecek Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve bunların Türkiye'de bırakacakları aile fertlerine;[/align]

[align=justify]i. Aile ile birlikte oturulması yasak edilen bölgelerdeki askeri şahısların aile fertlerine;[/align]

[align=justify]j. Bu Kanunda belirtilen özel hallerde askeri öğrenciler ile erbaş ve erlere;
 [/align]

Harcırah verilir.

[M.Aşkın TAŞAN]

[color=#465568][size=small][font='Ubuntu Condensed', sans-serif][size=small]6245 sayılı Kanuna göre kimlere harcırah verilebilir?[/size]
[/font][/size][/color]
[align=justify]6245 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca:
 [/align]

[align=justify]a. Bu Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan memur ve hizmetliler ile aile fertlerine ve aynı kurumlarda fahri olarak çalışanlara;[/align]

[align=justify]b. Memur veya hizmetli olmamakla beraber kurumlarca geçici bir vazife ile görevlendirilenlere;[/align]

[align=justify]c. Kadrosuzluk dolayısıyla açıkta kalan memurlara ve bunların aile fertlerine;[/align]

[align=justify]d. Hizmetlilerden cezaen olmamak üzere vazifelerine son verilenlere ve bunların aile fertlerine;[/align]

[align=justify]e. Memur veya hizmetlinin vefatında aile fertlerine, çocuklara refakat ettirilecek memur ve hizmetlilere;[/align]

[align=justify]f. Hükümlü, tutuklu veya gözetim altında bulundurulanların sevkinde ya da refakatle görevlendirilen erbaş ve erlere;[/align]

[align=justify][color=#ff3333]g. Milli ve resmi spor temasları dolayısıyla seyahat edecek sporcu ve idarecilere;[/color][/align]

[align=justify]h. Birlik halinde yabancı memleketlere gönderilecek Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve bunların Türkiye'de bırakacakları aile fertlerine;[/align]

[align=justify]i. Aile ile birlikte oturulması yasak edilen bölgelerdeki askeri şahısların aile fertlerine;[/align]

[align=justify]j. Bu Kanunda belirtilen özel hallerde askeri öğrenciler ile erbaş ve erlere;
 [/align]

Harcırah verilir.

Aşağıdaki kanunu özellikle ilk haliyle yayınlıyorum ki, artık dikkat çeksin!!

[color=#ff3333]HARCIRAH KANUNU (1) Kanun Numarası : 6245 Kabul Tarihi : 10/2/1954 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 18/2/1954 Sayı : 8637 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 35 Sayfa : 321[/color]


[color=#3333ff][size=large]"Yurt içi ve dışı spor temaslarında harcırah: Madde 23 – Yurt içinde ve dışında tertip edilen milli ve resmi spor temasları dolayısiyle seyahat edecek sporcu ve idarecilerin bu seyahatlerine ait yol masrafları ile yevmiyeleri Maliye Vekaletinin mütalaası alınmak suretiyle İcra Vekilleri Heyetince tesbit edilecek esaslar dairesinde ödenir."[/size][/color]

Yani dostlar,
Altmış bir yıldır ödenen bir HAK EDİŞ var.
Bunu da resmi yarışmalarda ilini temsil etme hakkı kazanan sporcu ve idareciler almaktadır.
Hem harcırah, hem yevmiye hem de yol...
İl müdürlükleri bu harcırahı kendi ilinin sporcularına ödemektedirler. Başka il sporcularına (farklı illerde ikamet eden) sporculara ödeyemez. Yanlış ödemelerde yıllık %60 a varan yasal faizle sizden geri bile alırlar.

Benden söylemesi.
Uydurmuyorum!

Selam ve saygılarımla.

[Feti]

Konu başlığı altında TSF den üst düzey en az 2 kişinin yazı yazdığı bir ortamda “burada boşuna uğraşmayın, görüşlerinizi TSF ye bildirin” demek ipe un sermenin farklı bir versiyonudur.

Görüşlerin, önerilerin üst düzey tarafından kabul görmesi ve fakat uygulanma şartının yazılı olarak TSF ye bildirilmesi gerektiğinin ileri sürülmesi hali başını kuma gömen deve kuşunun acıklı halinin ortaya konması gibidir.

Burada yazılan görüşler, öneriler kabul görmüyorsa yüzbin kere TSF ye yazı yazılsa da yararı olmaz.

Şu da var : “Ben görüşleri, önerileri görüyor ve okuyorum, kabul ediyorum. Fakat yazılı olarak bana bildirilmedikçe yok sayarım” demek “gel bürokrasi çarkları arasından seni bir geçireyim ki, bir daha görüş bildiremeyesin” demektir.

Gerçek şu ki ; burada yazılan görüşler öneriler okunuyor, anlaşılıyor, kısmen de olsa uygulanıyor.

Acı gerçek şu ki ; yönerge bazlı uygulamalardaki haksızlıklara karşı suskunluklar devam ediyor ve bu konularda resmi ve özel kişiler başlarını kuma gömmeye devam ediyorlar.

Bir gerçek daha varki ; ana konulara cevap vermeye bilgi ve cesaretleri yeterli olmayanlar, gelişmenin ne demek olduğunu ve nasıl olacağını bilemeyenler konuları ana mecrasından uzaklaştırabilmek için farklı alanlarda patinaj yapmaya devam ediyorlar.

[Ateş Ülker]

Aşkın bey,Belki 61 yıl önce kabul edilmiş yasayı hatırlatmanız yerindedir.Ama o kadar çok sorunumuz var ki İl Birincisinin harcırah alması bu kadar sorun arasında benim aklıma gelmiyor.Sorunlar çoğaldıkça onları konuşabilecek olanların enerjisi ve konuşma hevesi de tükenmektedir.Türkiye'nin en eski Satranç Derneği Hızlı Satranç turnuvası yapmak için İl Müdürlüğünden izin almakta zorlanıyor.Lokal çalıştırmak için ruhsatı olup olmadığı sorgulanıyor.İsterseniz olayın aslını ve ayrıntılarını araştırın!İsterseniz bir Satranç Çalıştayı daha yapalım!Ama katılanlar sadece Federasyonun çağırdıklarından ibaret olmasın!Aksi halde bu sorunların çözümü için 24 sene bile yetmeyecektir.

[Ateş Ülker]

Feti bey,Patinaj yapan ben değilim!Patinaj yapan Federasyona yazılı başvuru yapmadan konuşandır.Benim yazdıklarımın çoğu Federasyon tarafından Ceza Kuruluna gönderilecek yazılardır.Gönderilmiyorsa bu benim yazı yazarken çok dikkatli olduğumu gösterir.Ben "Federasyona dilekçe yazın"derken kimseye "haksızsınız"demiyorum.Önce yazın!Sonra yanıt alıp almadığınızı söyleyin!Sonra da tartışalım!Çok fazla sorun var.Satrançcılar "bana dokunmayan sorun uzun ömürlü olsun"mantığı ile yaşamaktadır.Ancak sorunların içinde solumak için gerekli temiz havayı bulamayanlar derdini bana anlatmaktadır.Benim bazı iddialarım çok düşündürücüdür."Herkes suçludur"dediğim anlar oluyor.Bu tez doğru mudur?Hepimiz suçlu muyuz?Ana sorunları önerdiğim çözümlerle birlikte her sabah yazıyorum!Yönergelere 24 yıl önem verilmedi.Burada tartışılması bir ışıktır.Federasyonun "dar alana yatırım yapma"politikası değişmeyecektir.Bu Politika değişmeyeceği için kısa vadede büyük başarılar beklemiyorum.Teşvik kavramına asla önem verilmemektedir.Bunu kabul ettirebilmek yine çok uzun zaman alacaktır.Adil ve düşünerek karar alacak kimselere görev veremiyoruz.Satranç toplumu bunları istemiyor.Onun için çok yavaş gelişme gösteriyoruz.Dünyada herhalde 17 puan alan takımı Birinci, 18 puan alan takımı İkinci ilan eden bir başka ülke yoktur.Bu uygulamaya ne yazık ki Çoğunluk sessiz kalmıştır.Şu halde bu haksız ve yanlış uygulama daha uzun yıllar devam edecektir.Bu uygulama devam edecekse ben diğer konulardaki yanlışların da mevcut kadrolarla düzelebileceğine inanmıyorum."İpe un sermek"bana yakıştırılacak bir deyim değildir.Ben sorunların üstüne gidilmesi gerektiğini söylüyorum.Ama sadece burada yazmakla sorunların üstüne gidilmez!

[M.Aşkın TAŞAN]

Aşkın bey,Belki 61 yıl önce kabul edilmiş yasayı hatırlatmanız yerindedir.Ama o kadar çok sorunumuz var ki İl Birincisinin harcırah alması bu kadar sorun arasında benim aklıma gelmiyor.Sorunlar çoğaldıkça onları konuşabilecek olanların enerjisi ve konuşma hevesi de tükenmektedir.Türkiye'nin en eski Satranç Derneği Hızlı Satranç turnuvası yapmak için İl Müdürlüğünden izin almakta zorlanıyor.Lokal çalıştırmak için ruhsatı olup olmadığı sorgulanıyor.İsterseniz olayın aslını ve ayrıntılarını araştırın!İsterseniz bir Satranç Çalıştayı daha yapalım!Ama katılanlar sadece Federasyonun çağırdıklarından ibaret olmasın!Aksi halde bu sorunların çözümü için 24 sene bile yetmeyecektir.

Ateş Bey merhaba,
Ben sadece bir konuda katkı yapmak için yazdım.

DİKKAT ÇEKMESİ İÇİN !

İnsanlarımız yasal haklarının farkında bile değiller. Bu da küçük bir katkıdır. Gidecekler ve yasal hakedişlerini il müdürlüğünden talep edecekler. Yasa var! Vermem diyemez il müdürlüğü. Bütçesi var, onaylıdır. Ama il temsilciliğinin resmi talep yazısıyla isteyecek hakkını. Şu an işleyiş böyle ne yazık ki!
...

Diğer konularda size katılıyorum. İstediğiniz kadar çalıştay, şur'a, toplantı, panel düzenleyelim. Ama üst makamların yasal düzenlemesiyle olacaktır bazı sorunların çözümü.
Ülkemizin en eski satranç ocağının hızlı satranç turnuvası yapması için il temsilciliğinden izin alma zorunluluğu da içinde bulunduğumuz sistemin bir parçasıdır.
Hoş değil ama gerçek bu.

İl temsilciliğinin etkinlik programında ise sorun olmaması gerekirdi. Çünkü o yıllık program onay görüp, ona göre bütçelendirildi. Hakem ve personel ücreteleri de o onay gören programa göre ayrılan bütçeden ödenmektedir.
Ama söz konusu hızlı satranç turnuvası il temsilciliğinin yıllık etkinlik programında  değil ise, ekstradan bir turnuva ise , UKD ye dahil edilmek istenirse resmiyet kazanması için  ne yazık ki yine izne tabi.
Bu da belki ters gelecek ama ne yazık ki işleyiş böyle.

[M.Aşkın TAŞAN]

Türkiye'nin en eski Satranç Derneği Hızlı Satranç turnuvası yapmak için İl Müdürlüğünden izin almakta zorlanıyor.Lokal çalıştırmak için ruhsatı olup olmadığı sorgulanıyor.İsterseniz olayın aslını ve ayrıntılarını araştırın!İsterseniz bir Satranç Çalıştayı daha yapalım!

Bu konu çalıştalık değil.
Sayıştaylık!
Şaka bir yana ama gerçek yanı var.

Bahsettiğiz olayı bilmiyorum. Ama bu konuda benzer yazıları çok yazdım. Para toplanan bir turnuva mıdır?
Bilmeden konuşmak istemiyorum.

Olayı bilmeliyim.

[Gokhan_Narman]

Herkese Merhaba,
 
   Bir iki konuda bilgi vermek istiyorum. Öncelikle ben burada yazılan, face de yazılan  her eleştiriyi elimden geldiğince dikkatle okuyor yada telefonda söyleneni dinliyorum. Gerçekten inceliyorum ve bir karar veriyorum. Bazen eleştirinizi haklı buluyorum bazen de bulmuyorum. İster Federasyona yazarsınız, ister yazmazsınız, doğru bulmuşsam uyguluyorum. Neden yalnışta ısrar edeyim ki? Diğer tüm kurullarda çalışanlar gibi parasız yapıyoruz bu işi. Benim ve arkadaşlarımın tek hedefi var,  o da  bize verilen görevi en doğru şekilde gerçekleştirmek. Ben sadece şunu vurgulamak istiyorum: yazılarınızda sorduğunuz sorulara cevap veremem bu ortamda, bir ay bir nedenle okuyamazsam ne olacak? Doğru değil burada cevap yazmak, gazikemal bey, feti bey arayın telefonla düşüncemi anlatayım size. Yoksa bir süre sonra "MHK cevap versin", "Başkan cevap versin" ya da "o kedi buraya gelecek" sohbetleri olur. (Kedi fıkrasını bildiğinizi düşünüyorum) 
  
   Ama kaale alıyor musunuz derseniz; kesinlikle alıyorum. Ateş bey, Aşkın Bey camianın büyüklerindendir. Söylediklerine ve yazdıklarına tabii ki değer veriyorum. Feti Bey ve  Gazikemal kimdir bilemiyorum. Takma ad kullanmaları onların tercihi, önemli de değil benim için. Önemli olan söyledikleri. Hakaret edilmedikçe sorun yok.

 Örneğin "kaleciden forvet olmaz, defanstan forvet olmaz" diye okuyunca ilgimi çekti. Var mı? diye. Ntv bir haber yapmış bu konuda   http://arsiv.ntv.com.tr/news/96226.asp   [color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]Fabian Barthez, [color=#000000][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]Schmeichel, simoviç, taffarel filan varmı[/font][/color][/font][/size][/color][color=#000000][color=#000000][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]ş. Ben bu benzetmeyi, Tal'ın "Satranç tahtasında su gergedanı" hikayesi gibi düşündüm ve gülümsedim hicvi okuyunca. Mesajı tam anlamadım (  ) ama ben forvete, defansa bakmam, takımın başarısına bakarım. Takım tek kişiden oluşmaz. Başkaları ne düşünüyor bilmiyorum ama ben "Takım benim, Golü de ben atarım, defansı da ben yaparım, üstelik çok yakışıklıyım" diyen biri değilim. Aynaya bakar ve kendime yalan söylemem. Herkese de tavsiye ederim.   Rahmetli Kennedy (Nur içinde yatsın) ne demiş: "Ülkem benim için ne yapabilir diye değil, ben ülkem için ne yapabilirim diye sorun" .[/font][/size][/font][size=x-small][font=Verdana, sans-serif] [color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]Takıma katkım olduğu sürece varım. Bu camia hepimizin. Okuyan herkese de Mevlana'nın çağrısını yapacağım. "Ne olursan ol gel". Sen de bir ucundan tut ve hep beraber camiamızı büyütelim, güçlendirelim.   [/font][/size][/color][/font][/size][/color][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES] [/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES] [/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES] [/font][/size][/color]

[color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES][color=#000000][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES] Yönerge yazarken dikkatli olmak gerekli. Mümkün olduğunca en doğruyu ve en adilini yazmalı. Çünkü sporcular adil bir müsabakada yarışmalılar ve sonucunda da turnuvanın amacına uygun ölçülebilir doğru bir sonuç olmalı. Bu konuda herkes aynı fikirde. [/font][/color][/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]Bu nedenle yönergeleri [/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]kapsamlı yazmaya çalışıyoruz ama siz de takdir edersiniz ki [/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]her senaryoyu ka[/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]r[/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]şılayamıyoruz bazen. Feti Beyin hoşgörüsüne sığınıyorum aşağıdaki senaryo için:[/font][/size][/color]
[color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES][color=#000000][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]           "70 yaşında satrancı çok seven Türkiye'de yaşayan bir yabancı vardır. 40 yıldır Türkiye'de yaşamıştır, çok iyi türkçe konuşmakta, milli maçlarda Türkiye'yi tutmakta, çok iyi türkçe konuşmakta, [/font][/color][/font][/size][/color][color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]İstiklal marşını duyunca ağlamaktadır. Hastadır, ayakları onu taşımamaktadır. Hayatında hiç emektarlar şampiyonasında oynamamıştır. Ömrünü geçirdiği bu ülkede en azından bir tanesinde oynamak istemektedir. Vatandaşlık başvurusunu yapsa bile bu ayaklarla bürokrasiden sağ çıkması güçtür. Emaktarlar yönergesini okuyunca yıkılır, çünkü "yabancı sporcular oynayamazlar" maddesi vardır. Gözünden iki damla yaş dökülür ve satranç sevgisini içine gömerek yoluna gider. "[/font][/size][/color]
[color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES] [/font][/size][/color]
[color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]    Maalesef bu tonton amca/teyzeyi oynatamıyoruz emektarlarda. Ama isterse milli takımlarımızın her oyuncusu onun ayağına kadar gider ve onunla maç yapar. Her satranççı bilir, planın gerçekçi olması gerektiğini. Yapacağımız turnuvalara her ilden gelen onlarca velinin, antrenörün, sporcunun emeğine saygı duyuyor ve elimizden geldiğince onlara hizmet vermeye çalışıyoruz. Zamanla daha iyisi olur mu? Tabii ki olur. Bunun bilicinde olarak daha çok çalışıyor ve daha az hata yapmaya çalışıyoruz.[/font][/size][/color]

[color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]   Saygılarımla[/font][/size][/color]

[color=#000000][size=medium][font='TIMES NEW ROMAN', GEORGIA, TIMES]Not: Yazımda hiç bir bölüm sanal yada gerçek hiç kimseye hakaret etmek maksatlı yazılmamıştır. Bu pazar gönlümce (kapasitem oranında espirili  ) yazmak istedim. Maksadını aşan bir yer varsa ilgili kişilerden özür diliyorum.    [/font][/size][/color]

[M.Aşkın TAŞAN]

Türkiye'nin en eski Satranç Derneği Hızlı Satranç turnuvası yapmak için İl Müdürlüğünden izin almakta zorlanıyor.Lokal çalıştırmak için ruhsatı olup olmadığı sorgulanıyor.İsterseniz olayın aslını ve ayrıntılarını araştırın!İsterseniz bir Satranç Çalıştayı daha yapalım!

Bu konu çalıştalık değil.
Sayıştaylık!
Şaka bir yana ama gerçek yanı var.

Bahsettiğiz olayı bilmiyorum. Ama bu konuda benzer yazıları çok yazdım. Para toplanan bir turnuva mıdır?
Bilmeden konuşmak istemiyorum.

Olayı bilmeliyim.

Bir kulübün antrenman salonu mudur?
Özel bir işletme midir?
Dernek midir?
Denekten kulübe mi dönüşmüştür?
Satranç merkezi midir?
Gençlik ve Spor Kulübü müdür?
Gençlik merkezi midir?

Şimdi bunları neden yazdım?

Her birinin kuruluş yönetmeliği ve mevzuatı ayrıdır?
Bazılarının mesela Gençlik ve Spor Kulüplerinin yönetmeliği yeni değişmiştir.

Yasal izin onayı olmayan ya da Yıllık Etkinlik Programında yer almayan turnuvalarda para toplayamıyorsunuz.
Para makbuzu karşılığında (bağış) spor kulüplerinde turnuva düzenleyebilirsiniz. Bu da izne bağlı ancak, personel ve hakem ücreti alamıyorsunuz bu durumda.

Lokal gözüken yer neresidir?
İSD mi?
İSD bir dernek bildiğim kadarıyla. Galiba henüz kulüp şekline dönüşmedi. Ama dönüşebilir. Bunun da yolu var. Kurucularla ya da genel kurul kararıyla birlikte Spor İl Müdürlüğüne başvuruyorsunuz.


İSD resmi olarak bir dernek olarak mı, dernek lokali olarak mı gözüküyor? Bilmem gerekiyor.

Selamlar.

[Ateş Ülker]

Önce Aşkın beye hitap edeceğim.İstanbul Satranç Derneği,uzun yıllardır Spor Kulübü olup olmamayı tartışıyor.Olmasına karşı çıkanlar, Spor kulübü oldukları zaman Satranç Federasyonunun boyunduruğu altına gireceklerini düşünüyorlar.Bunu istemiyorlar.Çekiniyorlar.Ben Derneğin Spor kulübü olmasından yanayım.Çünkü bu haliyle de boyunduruktan kurtulduğumuzu söylemek zordur!Bu farklı bir konudur.Bu bölümü şimdilik fazla işgal etmeyelim!Ama yaklaşık 2 ayda bir defa düzenlenen ve hakem görevlendirmeleri İl temsilciliğinin denetimi altında olan Hızlı Satranç turnuvasına izin alınmasında zorluk çıkarılması iyi bir haber değildir.Satranç Federasyonu bilmiyerek de olsa oturduğu ağacın çok önemli bir dalını kesmektedir.
Gökhan beyin değindiği konuya gelince yabancı uyrukluların Ulusal yarışmalarda oynatılmamasını anlamamız zordur.Ben Viyana Emektarlar Birinciliğinde oynayabiliyorum.Bir yabancı neden Türkiye Emektarlar Birinciliğinde veya İl Birinciliğinde oynayamıyor?Kaldı ki "yabancı sporcu oynayamaz"maddesi ayrı bir tartışma konusudur!FİDE ve TSF,yabancı sporcunun tanımını değiştirmiştir.İsminin yanında "TUR"yazılı olanlar yabancı değildir!Bununla birlikte bu önemli bir konu değildir.Emektarlar Birincliğinde kimi istiyorsanız onları oynatın!Ama öncelikli sorunlar var.Bunların çözümünü bekliyoruz.Yarışmaların hep aynı illerde yapılması,İstanbul ilindeki sayısal üstünlüğün göz ardı edilmesi ve İstanbul'daki potansiyelden yararlanılmaması,amatörlerin katılımını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmaması,yerli dinamiklerin hem maddi hem de manevi yönden teşvik edilmemesi önemli sorunlardır.Bu sorunların çözümü için para gerekli değildir.Biraz cesur olmak ve yeni ufuklara açılmak ve değişikliklerden kaçmamak yeterlidir.