Turnuva Yarım Bırakmak Cezalandırılmalı
(13-10-2014, 09:56)Ozgur_Akman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Benim bu düzenlemeden anladığım kötü hissettiği için eşlendirmeye alınmayacağını veya önceden gelemeyeceğini haber vermeyecek oyuncunun ceza almayacak olması.
Özgür Bey,

Kendisini kötü hissetmek son derece doğal bir durum ama turnuvaya devam etmesini engellememeli. Sonuçta sadece tek başına yaptığı bir etkinlik değil. Diğer sporcular, hakemler ve organizasyon da var.

Kendini kötü hisseden bir hakem görevine devam etmeli midir?
Ya da organizasyon arkadaşlar maddi durumum riske girdi, ödülü geri çekiyorum demeli midir?
Örnekler uç oldu ama sporcunun bu söz konusu tavrıyla eşdeğerdir bence.

Bu durum eğer sıradanlaşırsa diğer sporcular tarafından da kullanılırsa o turnuva nasıl sağlıklı bitebilir?


Önceki yıl Ayvalık Turnuvasında sanırım 3. tur Suat SOYLU bir akrabasının ölüm haberini aldı. Kendisi sıradaki turu oynadı ve kaybetti.
Kimseye haber bile vermeden devam etti turnuvaya.
Sonradan kendisinden öğrendim neden kötü oynadığını...

Bir oyuncu maç sırasında veya tur arasında kendisini son derece rahatsız eden bir durumla karşı karşıya kalabilir.
Kendi kararıdır saygı duyulur. Kimse bir şey diyemez, dedikodusu yapılamaz.
Ama ortada çok geçerli bir sebep yokken veya bu sebep yazılı-sözlü olarak bildirilmemişken turnuvanın çeşitli sportmenlik dışı terkleri anlaşılır değildir.
Son tur ilk masalarda 3-4 sporcunun oynamadığını düşünün bir kez.

Ben makul cezalardan yanayım. Bunların kayıt altına alınması konusunda da kararım değişmedi. Adı sporcu sicil kartı olur ya da başka bir isim. Bu durum centilmen ve kurallara uyan sporcuları da kayıt altına alarak belgelendireceğinden örnek teşkil edecektir. Kim bilir bu durumu teşvik amaçlı ödül sistemi bile konabilir.
İyi sicil durumundan maaş ödülü gibi. Tabi satranca uyarlamak gerek.

Biz aslında sadece cezaları da konuşmamalıyız.

Yılların ardından geçmişten gelen çok güzel örnekler var. Aynı turnuvaya 10. ve 20. yıl aralıksız katılarak ve centilmence yarışarak hiç dereceye girememesine rağmen plaket alan sn. Zaven ÇİĞDEMOĞLU, Troya Turnuvalarının sembol ismidir.

Biz bu şekildeki ödül yönetmeliklerini de konuşmamız gerekmez mi?
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Daha önce 2 satır yazmıştım bu konu ile ilgili olarak.
Herhangi bir oyundaki bilerek kaybetmeyi asla ispat edemezsiniz ,buradaki esas konu oyuncunun açıktan bizlere bahsetmeye çalıştığı ELO konusudur.

Buna ceza vermek çözüm değil (Elbette olması gerekir),ELO kaybını göze aldığında ,maça çıkıp (Kaybedeceğini biliyoruz) 30 hamle oynayıp kaybederse yapacak bir şey varmı??
Ara
Cevapla
Yerinde bir tespit!
Maça çıkıp 30 hamle kaybetmeye oynamak...
Bu bile ayrı bir performans gerektirir.
Toplum buna bir ad koyar elbette.

Eğer;
1- ELO kaybedecekse,
2- Turnuvayı ve organizasyonu etkilemeyecekse,
3- Bu durum o oyuncunun içine sinecekse,
4- Bu yaptığı belgeli olarak değil de o oyuncular tarafından gözlenecek ve toplumca bilinecekse,
bence sorun yok.

Ancak oyuncu asıl o zaman sanal olarak fişlenecektir. Önemli olan bunu göze alıp alamayacağıdır.

M. BACHANA, İTİRAFIYLA BUNA BENZER BİR DURUMDA KALMIŞTIR.
Tam olarak olmasa da , bu olay bazı mekanizmaları iyi kötü harekete geçirmiştir.

Sonuçta elbette yapacak bir şey yok tabi.

Almanya- Avusturya maçını hatırladım birden!

AKLIMDA HER İKİ TAKIMINDA 90 DAKİKA HİÇ GOL GİRİŞİMİNDE BULUNMADAN TOP ÇEVİRMELERİ KALDI .
Ama hayran olduğum bir çok yıldız sporcu hayal kırıklığı yaratmıştı bende.

Bazı şeyler hafızalardan silinmiyor.
Toplum iyi-kötü-çirkin değerleri hatırlar herhalde.
Bunların olması doğru değil ama engelleyemezsiniz elbette.
Hiçbir sporcunun başına da mutlaka kazanması için bir kural koyup hakem de dikemezsiniz. Bir anlamı da yok.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Mazeret göstererek ve eşlendirmeye alınmayarak turnuva yarım bırakmak cezalandırılmamalı. Özellikle sağlık sorunları ve ölüm meseleleri. Suat Soylu zor bir şey yapmış ama farazi turnuva yarım bırakıp ceza alsaydı ona karşı çıkardı. TSF'nin sorunların özünden uzaklaşıp garip çözümler bulma refleksine hayranım. Örnekler burada.

Maksimum reyting de hiçbir işe yaramayan (küçük kardeşlerimizi motive etmek hariç) UKD'yi işe yarar hale getirmek. Bir faydası olacağından şüpheliyim. FIDE Kuralları'na uygun mu onu dahi araştırmak lazım ama çok garip bir uygulama. Teknik Kurul'un görevi dahiyane yenilikler mi bulmak acaba?
9 turluk turnuvaya 7 tur hızlandırılmış isviçre sistemiyle sürpriz yaratmak gibi. Hiç anlamıyorum kötü ve yanlış olduğu belli olan uygulamaları "illa deneme" ısrarı neden?
Ara
Cevapla
Sıkıntı elma ile armudu karıştırmakla başlıyor. Adam şike yapmış, bu şikeyi son tura çıkmayarak yapmış. Bir anda tura çıkmamaya karşı savaş ilan ediliyor. Şikeye karşı değil!

Birisi turnuva sırasında kalemi rakibinin kalbine saplayıp öldürse, adam öldürmeye çare aranacağına kalem kullanımı yasaklanacak, notasyon da tutulamayacak diye korkuyorum Smile

Bir kere bile mazeretsiz olarak tura çıkmasanız 6 aydan 3 yıla kadar ceza almanızı sağlayan bir madde koyuluyor! Binbir süslü lafla bu değişiklikler kamuoyuna sunuluyor, bir kere çıkmayınca uygulanmaz deniliyor! Madem uygulanmayacak, niye koyuyorsunuz o maddeyi?

Daha önceki sayfalarda yazdım: CAS (Spor yargısında en üst makam) şike konusunda %75 şüphe ceza vermek için yeterlidir diyor! Bizim şike yapıp, itiraf eden Gürcü'ye "Seneye katılmak isterse turnuvaya almayız!" deniliyor, mazeretsiz olarak 1 tek maça çıkmayana ise 3 yıla kadar ceza verilmesine hiç bir engel yok!
Ara
Cevapla
Tutku Bey,
Elma ile armut durumunda bir sıkıntı yok.
Önemli olan çürük elma ile çürük armudu ayırabilmek.
Mazeretsiz, keyfi ve sudan sebeplerle bir tur'a çıkmamak da , şike de ayrı ayrı cezalandırılmalıdır.
Her iki durumda vuku bulduğu anda tespit edilip gereği ne ise o yapılmalıdır.

Elbette makul sebeplerden dolayı turnuva terkler bu durumun dışında tutulmalıdır.
Bunu hep söyledim.
Ayrı bir konu da ben açıkça, düşünceme göre olması gereken disiplin yönetmeliğini savunuyorum.
CAS ın % 75 i de neye göre, hangi ölçüte göre karar verdiğini de anlamak ne mümkün?
Şüphe götürmeyen şike olayı ile %75 şike var demek aynı mıdır sizce?
Top çizgiyi tam (%100) olarak geçene kadar gol kararı verilmiyor.

Ben ce asıl bu konu da tartışılmalıdır.
Yani %75 eşittir %100 olmuş bu.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
(14-10-2014, 10:45)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Tutku Bey,
Elma ile armut durumunda bir sıkıntı yok.
Önemli olan çürük elma ile çürük armudu ayırabilmek.
Mazeretsiz, keyfi ve sudan sebeplerle bir tur'a çıkmamak da , şike de ayrı ayrı cezalandırılmalıdır.
Her iki durumda vuku bulduğu anda tespit edilip gereği ne ise o yapılmalıdır.

Elbette makul sebeplerden dolayı turnuva terkler bu durumun dışında tutulmalıdır.
Bunu hep söyledim.
Ayrı bir konu da ben açıkça, düşünceme göre olması gereken disiplin yönetmeliğini savunuyorum.
CAS ın % 75 i de neye göre, hangi ölçüte göre karar verdiğini de anlamak ne mümkün?
Şüphe götürmeyen şike olayı ile %75 şike var demek aynı mıdır sizce?
Top çizgiyi tam (%100) olarak geçene kadar gol kararı verilmiyor.

Ben ce asıl bu konu da tartışılmalıdır.
Yani %75 eşittir %100 olmuş bu.

Peki Aşkın Bey, CAS'a ileteyim de şikeye karşı yorumlarını değiştirsinler...

Asıl konuya gelince, çürük elma (Gürcü) ne hikmetse bir türlü ayırılmadı, siz henüz çürümeye yeni başlamış (bazılarına göre ise çürük olmayan) armutları ayırmak için uğraşıyorsunuz. Hem de elmanın çürük olduğu itiraf ile sabit iken!

Unutmadan, şike ve 1 tura bile çıkmama ayrı ayrı cezalandırılabilirken niye tek 1 tura bile çıkmamak şikeden daha fazla ceza alabiliyor? Sponsorlar küsmesin! Para > Spor Ahlakı!
Ara
Cevapla
CAS a iletin lütfen yanınızda olacağım söz.
Ben 2 kere 2 nin 4 ettiğinden bahsediyorum.
Kesin karar için kesin delil gerek diyorum.
%75 bir ağırlıklı görüştür, %100 kesin kanıttır diyorum.
Biraz daha sabretseydim Beden Eğitimi Öğretmeni değil, Hukuk okurdum diyorum.Shy

Tutku Bey, benim söylediklerim yanlış değil ki. Siz bir hukukçu olarak buna destek vermeniz gerekir bence. Hukuk kesin kanıt aramaz mı?
...

"Unutmadan, şike ve 1 tura bile çıkmama ayrı ayrı cezalandırılabilirken niye tek 1 tura bile çıkmamak şikeden daha fazla ceza alabiliyor? Sponsorlar küsmesin! Para > Spor Ahlakı!"
demişsiniz, kesinlikle de doğru.

Tutku Bey,

Ben bu konuda ayrı bir taslak çalışmam vardı. Size de göndermek isterim. Gerçi burada yayınlamıştım taslağı.

Sizin hakkımdaki düşüncenize katılmıyorum. Ben taslağımda arttırmalı cezalara yer vermiştim. Aynı ve benzer suçlar tekrarlarında farklı cezalar alırdı orada.
İncelemenizi öneririm, kim bilir, belki katkısı da olabilir.
Ayrıca tahmin etmediğiniz kadar detaycıyım ve taslakta da buna yer verdim. Ama tabi ki taslaktır. Benzeri yapılmalıdır. Dikkat çekmesi için yayınlamıştım.

Fakat bugün yayınlanan ve yürürlüğe giren yönetmeliğin ne kadar yerinde olup olmadığı uygulamaya konduktan sonra ortaya çıkar diye düşünürüm. Belki dedikleriniz için bir tür gerekçeli karar ile dikkat çektiğiniz dengesiz kararlar da verilmeyebilir. Uygulamaya konmadan bilemeyiz.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Aşkın Bey, taslak çalışmam var diyorsunuz, sonra ben soyut deyince yaşanmış olaylar diyorsunuz.
Taslağınız=soyut
Disiplin Talimatı=somut

Birşey olduğunda taslağınıza göre ceza verilmeyecek, Disiplin Talimatnamesine göre şikeden bile daha fazla (6 aydan 3 yıla) ceza verilecek!

(14-10-2014, 12:30)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: "Unutmadan, şike ve 1 tura bile çıkmama ayrı ayrı cezalandırılabilirken niye tek 1 tura bile çıkmamak şikeden daha fazla ceza alabiliyor? Sponsorlar küsmesin! Para > Spor Ahlakı!"
[color=#FF0000]demişsiniz, kesinlikle de doğru.[/color]
Doğru diyorsanız daha da diyecek birşey yok...
Ara
Cevapla
Tutku Bey,
13-14 ay önce hazırladığım, bu Foruma üye bir arkadaşa gönderdiğim, TSF ilgili kurullarına dikkat çekmesi ve gerektiği gibi hazırlanabilmesi için taslak olarak sunduğum ve en nihayette bugün size ö.m ile gönderdiğim taslaktan bahsediyorum.
Henüz okumamış da olabilirsiniz.

Söylemek ve anlatmak isteyip de bir türlü anlatamadığım konudur.
Yıllarca turnuvaları izinsiz, habersiz, keyfi ya da sudan sebeplerle terk eden onlarca yüzlerce sporcu gördüm. Çoğu da benim maçıma çıkmadı.
Arkadaşlarla bu konudan çok mustariptik. Çünkü onca emeklere rağmen bir çok turnuvamız keyfi terkler ile ve kayıtlara rağmen katılmamakla önemini yitirip gözden düşüyordu.
Bunun sadece kendi ilimde değil, bir çok ilde de olduğunu görüyor ve bu duruma bir son verilmesi gereğini düşünüyorduk. Bu düşünce çok eskiden beri vardı.

Daha da önemlisi, küçük çocukların bu gittikçe sıradanlaşan durumu zamanla tanık olup kendileri de örnek almasıydı.
Ben bir öğretmenim.
Bu benim işim değil demedim.
Teknik kurulda değilim, M.H.K.'DE de değilim.
Y.K. da hiç değilim!
Ama Eğitim Kurulu olarak tepkimi ve fikrimi ortaya koymalıydım.
FİDE çözüm getirmemişse, TSF getirebilir dedim, sözle uyardım, yazılı metinle örnek taslak hazırladım.
İlgili tüm kurul arkadaşlarıma gönderdim.
İlgili diğer kurullara da yazılı mail ile gönderdim, fikir verdim.
Camiaya sundum.
Öneriler, eleştiriler, fikirler bekledim.
Sadece öm ile gönderdiğim bir arkadaştan cevap geldi.
Birde sizin eleştirileriniz...
Oysa bu gün size de gönderdim.

En azından inceleyip fikrinizi eleştirinizi, katkınızı bekledim.
Siz ne yaptınız?

Sadece kendi kararımla söyleşi yaptığım M. BACHANA olayını "neden ceza almadı" şeklinde sordunuz. Yeni yayınlanmış yönetmelikle cezalandırılma eğiliminde talepte bulundunuz.
Biliyorsunuz ki soruşturma ve ifade almanın kuralları vardır. Karar alınır ve soruşturma açılır ya da ilgiliye savunması alınır.
Bunlar olmadı.
Olmalı mıydı?
Evet, olmalıydı. Zamanlama olarak ya denk getirilemedi. Ya da benim söyleşimin yasal ve resmi bir yanı yok. Öyle ya kendi imzası ve kendi el yazısı yok. Ama şahit var. Yeterli midir?
Bence yetersizdir. Ama toplum bilgilendirilmiştir.
Ben BACHANA olayını bir dönüm noktası olarak görüyorum.
Ancak;
1- Yönetmelik hazırlanırken bazı suç teşkil eden durumlar ile suç teşkil etmeyen durumlar net olarak açıklanmalıdır. Örneğin hangi durumlar makul mazeret sayılmalıdır?

2- Suçun sadece bir defa işlenmesi cezaya tabi olur. Ama tekrarlarında ne olacak? Belirtilmelidir.

3- Cezalar herkes için adil olmalıdır. Bu anlamda suçların sınırları doğru çizilmeli, davranışlar dengeli tartılarak değerlendirilmelidir.

Tutku bey,
Farkındayım.
Ben sizin yanlış dediğinize "hayır yanlış değil, bilakis doğrudur" demiyorum. Bunu göremediniz herhalde.

""Unutmadan, şike ve 1 tura bile çıkmama ayrı ayrı cezalandırılabilirken niye tek 1 tura bile çıkmamak şikeden daha fazla ceza alabiliyor? Sponsorlar küsmesin! Para > Spor Ahlakı!"

Bu sağlıksız anlayışı yansıtan turnuvalar olmadı mı?
Belki çok oldu.
Burada siz, gizli bir tespit yapıyor ve mecazen de kınıyorsunuz.
Farkındayım ve size tamamen katılıyorum.

Onun için de " tamamen doğru" diyorum.

Burada size katılırken;

1- Bir tura çıkmamak şikeden daha fazla ceza almış mıdır? Bu uygulanmış mıdır? Belki kural koyucu bunu kademeli olarak gözetecek. Bunun uygulamasını bir görelim dedim.

2- Sponsorlar küsmesin! Para>Spor Ahlakı!
Bunu hiç kabul edemem!
Asla, mecbur kalsam bile bu yönde bir karar almam, sponsor kaybını göze alırım! Buna inanın.

Benim sponsor konusundaki görüşümü sanırım biliyorsunuz.
Ama başka yerlerde başka uygulamalar oluyorsa da onu bilemem. Kesinlikle de kınarım.

Önce satranç...
Önce spor...
Önce ahlak...

Sponsor olmasa da olur, inanın bu görüşteyim.
Ama sponsorların temiz turnuva, katılımlı ve saygın tören beklentilerini de elbette önemser ve dikkate alırım.

SELAMLAR...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Tutku Bey,
Bir örnek vermek isterim.
Kocaeli de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Turnuvası var.
Turnuva 14 yaş altı ile sınırlanmış.
EMO öyle istemiş.

Ben satranç açısından da, 29 Ekim coşkusunun sınırlanması anlamında da tepkimi yazılı olarak kendi il temsilcilik sitemde belirttim.
EMO yıllarca Debent'te Uygulama Otelin'de mükemmel turnuvalara imza attı. Camiamızdan çok geniş katılımlar da oldu.

Ancak son yıllarda zihniyet değişti.
Turnuva sadece çocuklara açık kaldı.
Açık kategoriyi istememişler.
Coşku bölün memeliydi.
Karşı çıkışlar olmadı.

"Sponsor madem bu kadarını karşılamış bari o kadarını kabul edelim" anlayışını kabul edemem.

Ben protesto ettim.

Kocaeli'de bu turnuvalarımız ölmemelidir. Çevremizde eskiden bir çok turnuva artık yok.

Kalıcı olan turnuvaların şartlarını görüyor ve biliyoruz.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Forum tarihinin en çok yorum yapılan başlığı, ki bu başlığın konusu "Ülkemize gelip ŞİKE yapıp, sadece başka turnuvalara alınmayarak yani elini kolunu sallayarak giden bir yabancı sporcu" unutulup gitti sanırım.

Ne bir ses, ne bir haber... Adam gerçekten ŞİKE yaptı, parayı vatandaşına kazandırdı, (daha sonra bölüşüp bölüşmediği konusunda ise günahı boynuna) ardından hiç birşey olmamış gibi ülkesine döndü. Belki üzeri örtülen en büyük ŞİKE değil ama üzeri en kolay örtülen(unutulan) ŞİKE olduğunu düşünüyorum.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 19 Ziyaretçi