Türkçe Satranç Sözdizimi
#61
Zugzwang = hamlesizlik?
Verba volant, littera scripta manet.
Ara
Cevapla
#62
bullet- ''tereddütsüz'' veya ''hızır'' değil el alışkanlığı dır.

at veya fille korunan ve terfi etme şansı yüksek veya rakip alana girmiş piyona ise asabi veya sinirli piyon denir .

fiancetto ya ise şah fili , vezir fili denir.

halk ne diyorsa o dur.. masada lügatlerle yapılan tercümelerin tamamı yanlıştır. masa başında uydurulmuş kelimelerde sevimsiz ve doğru değildir.

İngilizcede, Fransızcada, bulunan bütün deyimler Türkçe de vardır. bir tek zugzwang ın Türkçesi veya başka dilde bir karşılığı yoktur ki; o da hamle sıkışması gibi bir şey değildir. manası hamle bende ama oynamak işime gelmiyor demektir.

aslında böyle küçük bir katkı değil, geniş bir katkı sunmak isterdim . satrançta gerçek halk deyimlerini derlemek, uzun ve bir hayat tüketecek uğraş olduğuna inanıyorum . böyle masa başında lügatlerle yapılan tercümelerin ve ayaküstü uydurmaların satranç kültürümüze zarar vereceğini düşünüyorum . saygılarımla.

muzaffer şekerli
muğla datça.
Ara
Cevapla
#63
Dayanamıyorum, yazacağım. Her şeyden önce satranç geçmişi belli belirsiz herkes kendisinde satranç yayını çevirme yetkinliğini görmemeli. Satrançtan veya artık hangi konuysa o alandaki uzmanlıktan önce çeviri, hem çevrilen dili (Türkçe, evet) hem de orijinal metnin dilini (İngilizce) çok iyi bilmeyi gerektirir her şeyden önce. Satranç gibi her cümlede teknik terimlerin cirit attığı alanlarda ise o literatüre hakim olmayı gerektirir. Bu yüzden varsın herkes, "Abi ben bunun Türkçesini öğrenir çeviririm ne var ya, ne kadar zor olabilir ki?" gibi sağlıksız bir düşünceyle de yola çıkmasın. Kimse kusura bakmasın.

Durum artık o kadar sürreal hale gelmiş ki triangulation'a üçgen çizmek mi üçgen hareketi mi desek diye tartışıp duruyoruz. Üçgen, özel bir manevradır. Üçgen denir, tanımlarken de manevra diye tanımlanır. Belki üçgenleme denir mota mot (kelimesi kelimesine) çevirilecekse. Zugzwang, en iyi çeviri önerisi yapılan ifadelerden birisi. "Asabi/sinirli" piyon tabirini ise gördüğümde neredeyse koltuktan düşecektim. Kütüphanemde yüzlerce satranç yayını var. Hayatımda böyle bir şey göredim. Hangi kaynakta bu ifadenin yer aldığını çok merak ediyorum ve cehaletin kara gölgesinden kurtarılmayı talep ediyorum. Asabi piyon olsa olsa benim durumumdaki birisine denir şu an. Eğer Rusça bir tabir filan değilse, yapmayın, etmeyin.

Bazı arkadaşlarım benim niye burada yazıp durduğumu eleştiriyor (yıllarca yazmayıp çok daha farklı ölçekteki mecralarda yazıp). Meydanı boş bırakınca böyle garip garip şeyler çıkıyor çünkü, o yüzden. Bu konu başlığı ve açılma amacı bile çok şey anlatıyor. Antrenörlük-eğitmenlik-hakemlik-çevirmenlik, herkesin harcı olmamalı bunlar.
Ara
Cevapla
#64
Yazmayacaktım.
Özgür sana katılmamak elde değil , bir de Hızır vardı...
Ara
Cevapla
#65
Merhaba

Yazılanlara kısa ve öz cevap vermek istiyorum.

Herşeyden önce görüşlerine bir eleştiri yada alternatif bir düşünce çıktığında sinirlenerek , karşısındakini kişiyi bilgisizlikle suçlayan , uslubunu bozan , bulunduğu yeri , ne yapıp yapmamasını tarif eden bizim insanımızdır.
Yani ortak genetik özellikleri taşıyan ve yabancıların barbar diye nitelendikleri tanıma uyan insanımızdır.
Birlikte bir şeyler üretme zevkine ermekten çok kişisel başarısızlıklarını tatmin etmeye çalışandır.Yani onun duruşu bizim duruşumuz , toplumumuzun ortak duruşudur.

Bu konuyu açma sebebim daha önce de yazdığım gibi satranç dilimizi türkçeleştirmeye, Türkçe dilimizi yabancı kelimelerden arındırmaya çalışmaktır.Çeviri yapıyorum dediğimde beni kitap basmak yada ticaret yaptığımı yada bunu meslek erbabı gibi uğraştığımı zanneden düşünmeden yorum yapan arkadaşlarım bilesiniz ki ben bunu keyif için yapıyorum. Dolayısıyla siz yinede ingilizce kelime kullanabilirsiniz.Buna devam etmemizi de önerebilirsiniz.Lütfen daha fazla ileriye gitmeyin.Yada ingilizce satranç söz dizimi diye bir konu başılığı açın ve onları açıklayın.

Toplumun etkileneceğini ama yinede kendi yolunu çizeceğini söylemiş olmamıza rağmen hala kendi fikirlerinin tutup tutmayacağı endişesi taşıyan arkadaşlarım biraz objektif olun ve sadece görüş bildirin.Amacımız onu eleştirmek değil onu toplumun okumasını sağlayarak değerlendirmesini sağlamaktır.

Sayın Miyazaki
Farklı görüşlere katlanamayıp beni bilgisizlikle suçlayarak kaçtığınızı sonra da alaylı bir ifade ile geri dönmenize sevindim.Anlam veremediğim bu davranışınızı (eski) Milli takım antrenörü olduğunu öğrendiğimden beri normal karşılıyorum.Çünkü gurur ve kibir insanı her zaman kötüye sürükler.

Bilgisizliğime verin şu soruları cevaplarsanız sizin hakikaten bilgili olduğunuzu kabul edeceğim:
1- Schlechter'in Atı adlı manevra hangi açılışda geçer ve hangi Atın ,hangi karelerdeki manevralarını tarif eder?
2- Keçi kazığı açılışı nedir , İlk kez nerede görülmüştür ve hangi hamlelerden oluşur?
3- Şah - Hint savunmasında Siyah Şah kanadından ve Beyaz Vezir kanadından saldırdığında oyunu kim kazanır?
4- Balık Kılçığı adlı taktik manevra hangi oyunsonu konumunda uygulanan bir taktikdir.Bu oyunsonunda hangi taşlar vardır?
5- Meran savunması ana varyantı hangi oyundan sonra kim tarafından ortaya konulmuştur?

Sizlere, toplumu bilgilendirme görevinin her şeyden üstün olması gerektiğini hatırlatarak sizleri sakin olmaya çağırıyor, görüşlerinizin değerli olduğunu bilmenizi istiyorum.
Selam ve Saygılarımla....
Ara
Cevapla
#66
Alıntı:"Herşeyden önce görüşlerine bir eleştiri yada alternatif bir düşünce çıktığında sinirlenerek , karşısındakini kişiyi bilgisizlikle suçlayan , uslubunu bozan , bulunduğu yeri , ne yapıp yapmamasını tarif eden bizim insanımızdır."

Ben de kısa ve öz bir cevap vereyim. Bu foruma girip önerilerinizi gördükten sonra naçizane görüşüm o yorumu getirecek yetkinliğe sahip olmadığınız yönünde bir izlenimim var.

Eğitimli tercümanların yaptığı satranç çevirileri bile bazen kötü oluyor. Satranççıların çevirileri ise bazen Türkçeleri kötü olduğu için zayıf kalabilmekte. Bu işte kimi uzman alırım onu söyleyeyim: Alper Efe Ataman, Can İnce, mütercimlik okuyan ve 2200 seviyesinde bir satranççı olan Ali Polatel vs vs.

İşin felsefesine de gireyim. Dile yapısalcı yaklaşmaktan yanayım. Bir sözcüğün birden fazla karşılığı vardır tabii ama amacına göre her bağlamda tek bir sözcük en iyi karşılayandır. O, bir, en iyi karşılığı muhtelif saiklerle kurcalarsanız anlam bozulacaktır.

Verdiğim örneklerde alternatif aramak anlamı hasara uğratmakta veya olduğundan daha genel göstermektedir. Bunu "üslubumu bozmadan" da açıkladım. Ancak hem amacı görüp hem de "kendi alternatiflerini" dayatma ısrarını görünce bu mesajı yazdım.

Yoksa, tabii herkes istediğini yapsın, polis veya zabıta değilim, ancak eleştirme hakkımız olsun, hatta müsaade edin dozunu da ayarlayabilelim.
Ara
Cevapla
#67
Merhaba

Sn.Ozgur_Akman

Bu forumda yazabilmek için yetkin olma şartı yok.Siz hala görüş bildirmek yerine insanların neyi yapı neyi yapmayacağını tarif etmeye devam ediyorsunuz.

Günümüzde İngilizceden çeviri yapmak sınıfsal ayrım konusu değildir.Hele satranç konusunda kaynaklarımız son derece kıt iken.Bahsettiğiniz kişilerden arkadaşlarınızı değerlendiremem ama topluma bu konuda hizmet veren Sn.Alper beyi yaptığı iş nedeniyle kutluyorum.Burada bile bir sürü anlaşmazlıklar çıkarken o bu konuda çok yol almış durumda.
Keşke burayı polemik ortamına çevirmeseydik de o da gelip rahatça görüşleri ile bizlere bir kez daha faydalı olsaydı.

Özgür bey cehalet ne demek? Yakıştımı bu size?
Ben evimde çeviri yapamayacakmıyım? Burada görüşlerimi belirtemeyecekmiyim? Zugzwang'a çok yerinde bir ifade bulabiliyorsunuz da triangle tartışmamızı neden eleştiriyorsunuz? Siz neyi tartışıp tartışmayacağımızı belirlemeye yetkin misiniz?
Turnuvada bir hakemle tartıştınız diye kimin hakem olacağına sizmi karar vereceksiniz? Siz bütün hakemlerin üzerinde bir yerde misiniz?Antrenörleri sizce nasıl seçmeliyiz? İlkokullara 1.kademe için 2100 elo olma şartı mı getireceksiniz. İki üç kişi dışında çeviri yapılmasın mı?

Hamle sıkışıklığı terimi çok oturdu ama karşıt görüşede saygılı olmalıyız.Yoksa o arkadaşımız sadece sizin hoşunuza giden tarz da mı yazsın, bu komik olmaz mı?

Ben yıllardır zugzwang terimini kullanırım ama nasıl ki zaman sıkışıklığı terimini kullanıyorsam bunu için artık hamle sıkışıklığı terimini kullanacağım.Sizi de tevazuya davet ediyor, kibir den uzaklaşarak dozu, kariyerinize göre değil topluma göre ayarlamanızı öneriyorum.

Görüşleriniz ve görüşlerimiz saçma da olsa isabetli de olsa eserdir, değerlidir.

Selam ve saygılarımla....
Ara
Cevapla
#68
sayın özgür akman ın ''sinirli, asabi piyon'' tabirini duyunca ''koltuğumdan düşecektim'' ifadesini okuyunca gülmekten katıldım . sayın özgür; böyle bilmediğimiz veya bildiğimiz çok kelime veya deyim var ki; su yüzüne çıkmayı bekliyor. zaten burada sizi veya kimseyi hedef almıyorum .

ben zamanında şahsen Erzurum , horasan , kars ,Iğdır, Bingöl , van illerini dolaştım . ve duyduğum satranç kelimelerini ve deyimlerini not etmiştim .4 yazı kâğıdı doldurmuş ama yayınlayamamıştım. şimdi maalesef kaybettim ve ezbere burada bir şeyler yazmak istemediğim için konuya bu güne kadar dahilde olmamıştım .

Nurullah ataç bir gün horozları kuk ki ru kuuu diye, cam kırılmasını gaaaaarrrçççç diye tercüme edenlerle tartışmaya giriyor.

yoldan bir çocuğu çağırıyor; -gel bakalım oğlum diyor... horoz nasıl öter söyle; çocukta ''ü üürü üüü '' diyor, peki cam kırıldığında nasıl ses çıkarır diyor . ''şangıııırrr'' diye diyor. Nurullah ataç' ta hah gördünüzmü Türkçe yi diyor.. tabii o kişilerde oturdukları koltuktan düşüveriyorlar.

lafı uzatmayacağım ve şunu belirtmek istiyorum.. Türkçedeki satranç deyimleri su yüzüne çıkmayı bekliyor. asıl yapılması gereken onları bulup Türkçeye kazandırmaktır.

bu konuda kendimi yeterli bulmadığımdan konuya dahil olmamıştım . inşallah ilerde bunu araştıranlar çıkar ve yayınlar...

sinirli, asabi piyon u biz çok kullanmış ve sevmiştik. belli ki herkes sevecek kullanacak .. saygılarımla.
Ara
Cevapla
#69
Konuya karınca kararınca katkım olsun.
Aşağıdaki link ilgimi çekti.
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/taha...e_27849399#
Yalnız yukarıdaki linkteki yazıyı okuyabilmek için zaman ve şifre gerek.
Ara
Cevapla
#70
Ataç benzetmeniz çok güzel Muzaffer Bey; ama buradaki tek sorun Nurullah Ataç'ın muadilleri tarafından tartışılan yenilikçiliğiyle bu forumdaki girişimleri karşılaştırmakSmile Burada genel olarak bir dilden bahsetmiyoruz, çok teknik aslında karşılıkları çok daha net olması gereken bir alandaki yenilikçi terimleri dolaşıma sokmaktan bahsediyoruz. Teknik terimlerde biraz muhafazakar olunmalı.

Matematikte kahvede konuşulan terimleri literatürde dolaşıma sokabiliyor muyuz? Vardır belki istisnası ama olasılık düşük takdir edersiniz. Satrançta da aynısı olmalı. Bu bir sınıf ayrımı değil, uzmanlık meselesidir. Belki de siz benden daha varlıklısınızdır, sınıfsal bir ayrım değil buSmile

@mube:
mube'ye de şunu söyleyebilirim, kimseye ne yapıp yapamayacağımı söyleyemem. Hatta kendi bildiklerimi de aktardığımı gözden kaçırmayın bu başlık altında. Forum ortamında bir kimsenin bir başkasına ne yazacağını söyleme hakkı, yetkisi yoktur. Yalnız konuşulan konuyu eleştirme hakkım vardır, hele ki bu konunun açılma amacını görüyorsam. Bunu peşinen göze almış olmanızı beklerdim.

İsmimi gizlemiyorum, özgeçmişim öğrenilebilir. Yetkin olduğuma da inanıyorum ki bu tartışmaya bu şekilde girme cüretini kendimde gördüm. Çok mu ukalaca? Muhtemelen. Bu çok mu umurumda mı? Değil. Bununla birlikte, gerçek kimliğin bilmediğim (bilmem gerekmiyor) birisini cahillikle suçlama hakkını kendimde görmem. "Hangi kaynakta bu ifadenin yer aldığını çok merak ediyorum ve cehaletin kara gölgesinden kurtarılmayı talep ediyorum." Aslında bu cümle, sarkastik olsa da, bilgime güvensem de kendime yönelik bir şüphe payı bırakıyor, yanlış anlamışsınız. Tekrar okumanızı öneririm.
Ara
Cevapla
#71
Merhaba

Bizler teyyareye uçak diyen ama otomobile binek diyenleri eleştiren bir nesilde yaşıyoruz.Çünkü yeterli cesaretimiz yok .Zira bize herkes gülebilir yada düşünsenize koltukdan düşenlerin sayısını.
Gülmek için soydaşlarımızın öztürkçesini dinleyen ( ithal ) bir kültürümüz, mizah anlayışımız var.

Bilgisayar terimini çok tuttuk.Çünkü bilgisayarın ne olduğunu bilmiyorduk.Bize computer'i ilk defa 1969 yılında tanıtan Prof.Dr Aydın Köksal olmasaydı biz hala belkide computer diyecektik.Ya bilgili olsaydık Aydın beye çok gülerdik herhalde bize bilgisayar terimini yutturmaya çalışıyor derdik.
Sizlere Aydın beyin görüşlerini okumanızı tavsiye ederim:
http://course.isikun.edu.tr/download.asp...s&id=92310

Son söz rahmetli Cabbar ağabey ,Dünyanın en güzel şehri Paris,Parisin en güzel bulvarı Şanzelize,Şanzelize'nin en güzel yeri Satranç oynanan cafe'si Sato de ... (ismini hatırlayamadım) derdi.Oradan öğrendiği swichenzug veya zugzwang terimlerini bize gösterir burada dolaşıma sokardı.(Yıl 1975)

Bu arada variant=devam yolu

Görüşleriniz saçmada olsa isabetlide olsa benim için değerlidir.
Selam ve Saygılarımla...
Ara
Cevapla
#72
Information 
(27-12-2014, 21:07)mube Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Merhaba

Bizler teyyareye uçak diyen ama otomobile binek diyenleri eleştiren bir nesilde yaşıyoruz.Çünkü yeterli cesaretimiz yok .Zira bize herkes gülebilir yada düşünsenize koltukdan düşenlerin sayısını.
Gülmek için soydaşlarımızın öztürkçesini dinleyen ( ithal ) bir kültürümüz, mizah anlayışımız var.

Bilgisayar terimini çok tuttuk.Çünkü bilgisayarın ne olduğunu bilmiyorduk.Bize computer'i ilk defa 1969 yılında tanıtan Prof.Dr Aydın Köksal olmasaydı biz hala belkide computer diyecektik.Ya bilgili olsaydık Aydın beye çok gülerdik herhalde bize bilgisayar terimini yutturmaya çalışıyor derdik.
Sizlere Aydın beyin görüşlerini okumanızı tavsiye ederim:
http://course.isikun.edu.tr/download.asp...s&id=92310

Son söz rahmetli Cabbar ağabey ,Dünyanın en güzel şehri Paris,Parisin en güzel bulvarı Şanzelize,Şanzelize'nin en güzel yeri Satranç oynanan cafe'si Sato de ... (ismini hatırlayamadım) derdi.Oradan öğrendiği swichenzug veya zugzwang terimlerini bize gösterir burada dolaşıma sokardı.(Yıl 1975)

Bu arada variant=devam yolu

[color=#FF4500]Görüşleriniz saçmada olsa isabetlide olsa benim için değerlidir.[/color]
Selam ve Saygılarımla...

Anlaşılmadı, benim tarafımdan yanlış anlaşılıyor.

Sayın Mube Tarafınızdan anlaşılmayan durum : Bugüne kadar kullanılanları mantık çerçevenizde yorumlayarak kenara atmanız ve yerine yine kendinizce bir şeyler uydurmaya çalışarak tepki toplamanızdan ibarettir.
Önce bir bakın araştırın kullanılanları,sonra öneriniz gelsin, hatta bir kaç üstattan sonra belirtin görüşlerinizi, sanırım daha yapıcı bir yol izlemiş olursunuz.
Ara
Cevapla
#73
Nurullah Ataç ve Aydın Köksal'ın muadilleri buradaymış, eh o zaman görüşlerim olsa olsa saçma olur tabii. Ne bekliyordum ki!
Ara
Cevapla
#74
35 sene boyunca hızır diye bir satranç terimi duymayıp burada karşılaşınca garipsedim,sinirlendim ama dedim olabilir mi acaba?

'Denemek lazım sinirli,haydut, hızır belki olur,kabul görür' dedim kendi kendime...

Sonradan düşündüm, araştırdım olmadı; kabullenemedim,kafama yatmadı bu terimler.

'Elini kolunu sallayıp rahatça senin gibi satranç bilgisine,kültürüne sahip kişilerin alanına girip ahkam kesenlere haddini bildirmelisin, ne bu saçmalıklar' dedim.

Bu da biraz hırçın bir düşünce oldu; bu düşünceyi kendime yakıştıramadım.

Sonunda...
'karşındakinin ruh halini anlamaya çalışmalısın' diyerek kararımı verdim:

Motor sporlarına ait bir foruma dalarak şanzıman konusuna değinip (Türkçe değildir nasılsa) konuya vakıf uzmanların tepkilerini ölçeceğim.

Tabii her şeyden önce sürücü ehliyeti almam gerekiyor!


Saygılarımla...
Ara
Cevapla
#75
Variant ı da okuduktan sonra...
Artık önerebilirim :
Pat=Berabere
Ara
Cevapla
#76
Bullet'e tereddüdsüz denilemez. Tereddüdsüz saatimiz olmadığı ve bu yüzden yıldırım oynayamadığımız zamanlarda kullandığımız bir yoldu. Rakip hamle yapınca siz de düşünmeden hamlenizi yaparsınız, hamle yaparken tereddüt ederseniz ya da hamle yapmadan önce düşünmeye başlarsanız o zaman kaybederdiniz.Yani tereddüdsüz saatsiz oynanır.
Bullet için Bir dakika denilmesini öneririm. Zaten Yıldırım (Blitz) yerine de 5 dakika derdik.
Triangle manevour için açılı yaklaşma en uygun karşılık.
Zugzuvang için hamlesizlik olmaz. Hamlesizlik başka bir şeydir. Patı da çağrıştırabilir ya da oyunda kalacak hamle yoktur v.s. Oysa zugzuvang durumunda satrançta pas geçme olsa zarar görmeyeceksiniz. Hamle yapınca hapı yutuyorsunuz. Önerilerden “oynarbozar” iyi duruyor (Hasan Berk).
Devamyolu, varyantın yerini gayet iyi karşılıyor.
Kompassasyon da basitçe “karşılık var” ile yer değiştirebilir. Zaten diğerini kullanınca “kompassasyon var” diyoruz.
Fiyançetto uzun çapraz (köşegen) filidir.
En zor karşılık bulunacak kavramlardan biri de kombinezondur. Çünkü bir dizi hücum hamlesidir ama satrancın temel ilkelerine aykırı bir hamle ile başlar. Feda ya da bilerek anti konumsal şaşırtıcı bir hamle ile. Bu yüzden tek bir sözcük kullanmak çok zor. “Parlak bitiriş” ya da “Parlak hücum” nasıl?
Ara
Cevapla
#77
(27-12-2014, 21:07)mube Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Merhaba

Bizler teyyareye uçak diyen ama otomobile binek diyenleri eleştiren bir nesilde yaşıyoruz.Çünkü yeterli cesaretimiz yok .Zira bize herkes gülebilir yada düşünsenize koltukdan düşenlerin sayısını.
Gülmek için soydaşlarımızın öztürkçesini dinleyen ( ithal ) bir kültürümüz, mizah anlayışımız var.

Görüşleriniz saçmada olsa isabetlide olsa benim için değerlidir.
Selam ve Saygılarımla...
teyyareye uçak deniliyor arabaya binek diyenleri eleştiren yok burada. 20 yıldır satranç oynarım, hemen hemen tüm üst düzey satranç kitaplarının ingilizcesini de türkçesini de okudum. ama bu başlıktaki saçma önermelere yakın bir şey okumadım. tabi ki beraber birşeyler yapalım sizlerin önerin fikriniz güzel de, uygulamada bence bu daha güzel bunu seçtim gibi olyuor. size çevireceğiniz kitapta basarılar diliyorum.
Ara
Cevapla
#78
Pat terimine ne karşılık bulunacağını merak etmekteydim. Çünkü TDK sözlüğünde pat ın karşılığı yok. Amaç Türkçe karşılık bulmaksa buyurun bulun. Ama sakın biz o sözcüğün anlamını zaten biliyoruz demeyin. O zaman adama sorarlar zugzvangın anlamını bilmiyormusun da Türkçe karşılığını arıyorsun.

Yoksa yenilere yardımcı olmak için mi karşılık arıyorsunuz ? Yeniler zugzvangı bir kere görürler ve kalıp olarak zihinlerine nakşederler. Sizin uydurmalarınız ise sadece kafa karıştırır.

Arkasından gambit e ne karşılık bulunacağını merak edecektim, vs, vs…

Varyanta devamyolu diyorlarsa ben bu işte yokum. Diğer söyleyeceğim sözleri yuttum.

Sadece şunu diyeceğim. Varyant sözcüğü TDK Türkçe sözlüğüne girmiş ve kabul görmüş ve satranççılar tarafından çok iyi bilinen bir kavramdır. Bu sözcüğü öztürkçeleştirme çabası satranççılar için kolaylaştırmamıdır yoksa zorlaştırmamıdır ? Zorlaştırma ve zorlama olarak görüyorum. Faydasızdır. Satranç terimlerini kolaylaştırma çabası yerine Türkçe’de kabul görmüş sözcükleri kabullenmeyip TDK’na yardımcı olmak için öztürkçeleştirme çalışması mı yapıyorsunuz ? Yakışır bir sayın TSF eğitim kurulu üyesi ve bir sayın TSF yayın kurulu üyesine. Buyurun meydan sizindir. Vazifelerinizi serbestçe yapabilirsiniz.

Uzun süre ayrı kalmıştım. 2 sayın üyenin çabası vesilesiyle ben de farklı meydanlara ineyim artık.
Ara
Cevapla
#79
Öncelikle kabul edilmesi gereken bütün sözcüklerin bir Türkçe karşılığının olması gerekmediğidir. Olsa iyi olur elbet ama Türkçe olsun da nasıl olursa olsun düşüncesi yanlıştır. Bu bakımdan örnek vermek için söylüyorum şimdiye kadar kimse önermemiş olsa da "mat" yerine bir şey koymaya kalkışmak vakit kaybıdır. Zugswang'a bu düşünceyle göz yumulabilir. Zaten ne İngiliz ne başkası yerine bir şey koyamamış

Bir arkadaş Pat = Berabere önerisi yaptı ki bu yanlıştır. Pat özel bir konumdur. Sonucu beraberlik olmasına rağmen bütün beraberlikler pat değildir.Bu bakımdan ayrıca isimlendirilmelidir ve pat için (yukardaki düşünceyle) yeni isim aramaya gerek yoktur. Daha Mat'a çare bulamadık Smile
Ara
Cevapla
#80
Merhaba

Sn.Feti bey alay etmek görüş bildirmek değildir.( Draw = Berabere ).Duyguları ile hareket edenlere söylenecek tek söz: "onlar nasıl bir yanlış yoldadır"

Sn.Özgür bey muadil diye insana yakıştırma bu sefer yakışığın da ötesinde ağır kaçtı. Bilene saygı bilmeyene musamaha gerekir.Sizinkisi itiraf ettiğiniz gibi ukalalığın daha da ötesinde.

Sn.Miyazaki siz olsa olsa ancak dart forumunda yazabilirsiniz.Milli takım rahat nefes almış ama biz zor durumdayız.

Bu forumu da ruhban sınıfı tartışmaları ile çöken tsf forumuna benzetmemek ve forum yöneticilerini zor durumda bırakmamak için artık yazmama kararı aldım.Konuyu saygınlığı tartışılmayan birinin devam ettirmesini bizlerin de uzaktan bilgilenmeye devam etmesini sağlamasını diliyorum.

Bugüne kadar olumlu olumsuz,bilgili bilgisiz ama iyi niyetli , duygularıyla değil de aklıyla , belli bir sınıfa değil de topluma hizmet vermeye çalışarak görüş bildirenlere teşekkür ediyorum.

Saygı ve Sevgilerimle,
Hoşçakalın.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi