30-08-2015, 06:54
Ateş beyin yazısından ; "Bu yönetimden kurtuluş yok" anlamını çıkarttım, yanlış anlamadıysam.
En fazla 3 kişinin aldığı kararlarla yönetilen TSF de; kim? ve neden? soruları esas olarak önemlidir.
"Nilüfer ÇINAR ÇORLULU: Seçim konuşmanızda da dile getirdiniz ama seçimi izleyemeyen satranç severler için biz bir kez daha soralım. Sizinle ilgili yapılan eleştiriler satranççı olmamanız ve kadın olmanız yönünde. Bu konuda neler diyeceksiniz?
Gülkız TULAY: Satrancı satranççılar yönetmeli kavramına tamamen karşıyım. Seçim konuşmamda da belirttiğim gibi, her işi o işi en iyi bilen yönetmeli. Yönetmekle oynamak çok farklı şeyler. Ben bu işin tam mutfağından geliyorum. Belki kendi satranççı olduğu için bu federasyonu daha iyi yöneteceğini iddia eden kişilerden daha çok satranççılarla bir arada bulunmuş, daha çok satranç taşına dokunmuşumdur. Bunu söyleyen kişiler FIDE’ nin ilk 100 listesinde mi yer alıyorlar? Kaç tane kulüp yöneticisiyle konuşmuşlar, kaç sporcunun, velinin derdini dinlemişler? Bir kulübü yönetmenin zorluğunu biliyorlar mı? Ama satranççılarmış. Buyursunlar oynamaya devam etsinler o zaman, biz de yönetelim. Kadın olma konusuna gelirsek, bu kadar sığ düşünen insanlara cevap bile vermeye gerek yok. Kadın başkan olarak kendimle gurur duyuyorum. Çok yakın zamanda da herkes yapabileceklerimi görecek."
Siz otlayın biz güdelim. Bu bir sürüye sorulduğunda sürüden ses çıkmaz.
Çoban sürüden ses çıkmayacağını bilir, zaten sormaz. Sürü otlar , çoban güder ve sistem devam eder.
"Siz oynayın biz yönetelim".
Çok ilginç; "sorgulamayın oynayın" cümlede bir çeşit deyim ya da slogan var.
Ben her şeye rağmen Soruyorum:
Satrancı "Neden Gülkız Tulay?" ya da "Neden Aşkın Keleş?" yönetsin.
Başımıza Neden ve nereden geldiler?, gönderildiler?
Sıradan profesyonel bir yöneticiyi, yönetime getirseler, bu kişi satrancı yönetmek için şimdiki yönetimden mi faydalanır, satrancın içinde olan emekçilerden mi?
Şimdiki yönetim, satranççıları dinliyor da, hangi dertlerini önemsiyor?
Satranççılardan daha çok taşlara dokunduklarını iddia ediyorlar; satranç oynayabiliyorlar mı, oynadılar mı?
Sahiden; Sizler şu anda TSF yi mükemmel yönettiğini iddia eden kişiler; Kimsiniz??
Yönetebileceğiniz yer varsa gidin, biz de rahat rahat oyunumuzu oynayıp, kendi içimizden gelen kişilerle size yöneticilik ve insan ilişkilerinin ne demek olduğunu, anlayabileceğiniz kadarı ile öğretebilelim.
Sizlerin, başımızda olmanızı sağlayanların, aydınlatıcı yardımlarını bekliyorum.
En fazla 3 kişinin aldığı kararlarla yönetilen TSF de; kim? ve neden? soruları esas olarak önemlidir.
"Nilüfer ÇINAR ÇORLULU: Seçim konuşmanızda da dile getirdiniz ama seçimi izleyemeyen satranç severler için biz bir kez daha soralım. Sizinle ilgili yapılan eleştiriler satranççı olmamanız ve kadın olmanız yönünde. Bu konuda neler diyeceksiniz?
Gülkız TULAY: Satrancı satranççılar yönetmeli kavramına tamamen karşıyım. Seçim konuşmamda da belirttiğim gibi, her işi o işi en iyi bilen yönetmeli. Yönetmekle oynamak çok farklı şeyler. Ben bu işin tam mutfağından geliyorum. Belki kendi satranççı olduğu için bu federasyonu daha iyi yöneteceğini iddia eden kişilerden daha çok satranççılarla bir arada bulunmuş, daha çok satranç taşına dokunmuşumdur. Bunu söyleyen kişiler FIDE’ nin ilk 100 listesinde mi yer alıyorlar? Kaç tane kulüp yöneticisiyle konuşmuşlar, kaç sporcunun, velinin derdini dinlemişler? Bir kulübü yönetmenin zorluğunu biliyorlar mı? Ama satranççılarmış. Buyursunlar oynamaya devam etsinler o zaman, biz de yönetelim. Kadın olma konusuna gelirsek, bu kadar sığ düşünen insanlara cevap bile vermeye gerek yok. Kadın başkan olarak kendimle gurur duyuyorum. Çok yakın zamanda da herkes yapabileceklerimi görecek."
Siz otlayın biz güdelim. Bu bir sürüye sorulduğunda sürüden ses çıkmaz.
Çoban sürüden ses çıkmayacağını bilir, zaten sormaz. Sürü otlar , çoban güder ve sistem devam eder.
"Siz oynayın biz yönetelim".
Çok ilginç; "sorgulamayın oynayın" cümlede bir çeşit deyim ya da slogan var.
Ben her şeye rağmen Soruyorum:
Satrancı "Neden Gülkız Tulay?" ya da "Neden Aşkın Keleş?" yönetsin.
Başımıza Neden ve nereden geldiler?, gönderildiler?
Sıradan profesyonel bir yöneticiyi, yönetime getirseler, bu kişi satrancı yönetmek için şimdiki yönetimden mi faydalanır, satrancın içinde olan emekçilerden mi?
Şimdiki yönetim, satranççıları dinliyor da, hangi dertlerini önemsiyor?
Satranççılardan daha çok taşlara dokunduklarını iddia ediyorlar; satranç oynayabiliyorlar mı, oynadılar mı?
Sahiden; Sizler şu anda TSF yi mükemmel yönettiğini iddia eden kişiler; Kimsiniz??
Yönetebileceğiniz yer varsa gidin, biz de rahat rahat oyunumuzu oynayıp, kendi içimizden gelen kişilerle size yöneticilik ve insan ilişkilerinin ne demek olduğunu, anlayabileceğiniz kadarı ile öğretebilelim.
Sizlerin, başımızda olmanızı sağlayanların, aydınlatıcı yardımlarını bekliyorum.