Yabancıya Gitmesin
#41
Bu konuda başka söylenecek bir şeyim yok. Cehalete kısmen yardım edebilirim ama komplekslerin tedavisi konusunda elimden bir şey gelmez. Sanırım benim de forumu gerçek sahiplerine bırakma vaktim geldi.

Biri propaganda yapar, öteki kompleks kusar, boş vaktimi iki varyant bakarak değerlendirsem daha iyi olacak. Bence forumda serbest vezin atıp tutanlar somut öneriler ve eylemlerle, kolay yola kaçmadan, bir zahmet biraz ter dökerek çalışmayı denesinler.

Bana müsaade.
Ara
Cevapla
#42
(21-03-2015, 20:26)H Mustafa Demir Nickli Kullanıcıdan Alıntı: şimdi sen sorunun hala orhan olduğu kısmında takılı kaldığın için bir adım ilerleyemiyoruz. diyorum ki satrancımızın bugünkü konumunda olmasında sorumlu olanlar kim, onların isimlerini veya kurumların ismini ver diyorum, başka isimler üzerinden konuşma diyorum.
Türkiye Kupası Şampiyonu oldu diye Orhan'ın ismini yazmam üzerine arkadaşını savunuyorsun. Ama arkadaşın, kendisinin rahatsız olmadığını söylüyor Smile

Şimdi çevir kazı yanmasın Smile İllaki isim istiyorsan Satrançokulu, TSF Forum ve buradaki yazılarımı oku. Bir isim vermek gerektiğinde yıllardır gerekli isimleri verdiğimi ve gerekli eleştirileri açıkça yaptığımı göreceksin.

Yalnız burdaki fark, bu sorunun sorumlularının isimler olmaması, sistemin bu sorundan sorumlu olmasıdır. Bu sistemi tartışmak yerine sen kendi kendine vazife çıkarıp arkadaşını, onun rahatsız bile olmadığı bir konuda savunmaya çalışmaya devam et sen...
Ara
Cevapla
#43
2015 Türkiye Şampiyonası'nda son 2 tura girilirken ilk 2 derece %99 belli oldu: http://tr2015.tsf.org.tr/tr/component/tu...ew&kid=158 

2015 TÜRKİYE SATRANÇ ŞAMPİYONU ve İKİNCİSİ Ukrayna ve Sırbistan'dan yetişmiş Alexander Ipatov ve Dragan Solak. 

Peşinen söyleyeyim, Dragan ve Orkhan başta olmak üzere bu yazıda adı geçen isimlerin ülkemizle özdeşleştiğini biliyorum. Herhangi bir şekilde dışlamıyor yada ötekileştirmiyor, aksine başarılarını ve ülkemiz adına oynama isteklerini tebrik ve takdir ediyorum. Benim için önemli olan ülkemizde yetişmemiş olmaları, daha doğrusu Türkiye Şampiyonası'nda ilk 2 dereceye girecek sporcuları ülkemizde yetiştirememiş olmamız.

Benim için buraya kadar herşey normal. Benim takıldığım nokta ise 3.nün niye Orkhan Eminov olmadığı. Ne güzel olurdu(!) Türkiye Şampiyonası'nın ilk 3 derecesi Ukrayna, Sırbistan ve Azerbaycan'da yetişmiş ve sonradan ülkemiz vatandaşlığını yada ülkemiz adına oynama hakkını kazanmış 3 sporcu tarafından paylaşılması...
Ara
Cevapla
#44
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]“…ilk 10 oyuncu itibari ile türk satrancı FİDE dünya sıralamasında 28. sırada. bu 10 oyuncunun 4 ü devşirme .”[/font][/size]
[/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]“Devşirme yöntemine sıcak bakmıyoruz.Nedenini soranlar olacaktır.Yerli sporcu,vergisini,lisans ücretini ödemek,Askerlik yapmak gibi her türlü vatandaşlık yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır.Devşirme sporcu ise hiç cefa çekmeden bu Coğrafyada yaşamanın sefasını sürmektedir.”[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]“Türkiye'de yaşamayı seçmiş, hatta milli takıma girme hedefi olan birinin bize ne zararı olabilir? Bu kişiler Türkiye adına oynamayı seçmişler.”[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]“Atatürk Milliyetçiliği bize "Ne mutlu Türk'üm diyene!" demiyor mu? Kendisini Türk kimliği (adı) altında kabul eden kişilere Türk demiyor muyuz?”[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]“…öz olarak söylenmek isteyen sanırım "taşıma suyu ile değirmen dönmez" deyişiyle örtüşüyor.”[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]“…Baktığınız her yer güçlü oyuncularla dolu. Sadece Rusya da değil bahsettiğim, bilirsiniz işte Sovyet bloğu ülkelerin hepsi böyle”[/font][/size][/color]
[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#3333ff][size=large][font=Segoe Print]Aa![/font][/size][/color]
[color=#3333ff][size=large][font=Segoe Print]Bir ben yokum. Nasıl olur? Cool
Bu konuyu nasıl kaçırmışım?

[/font][/size][/color]
[color=#3333ff][size=large][font=Segoe Print]TÜRKİYE FERDİ SATRANÇ ŞAMPİYONASI’NIN ilk kez yapıldığı yıllara bakıyorum. Kimler vardı diye.[/font][/size][/color]
[color=#3333ff][size=large][font=Segoe Print]Hepsi de yerli oyuncu muydu? Yoksa bugünkü tartışmada adı geçen ülkelerden de sonradan ülkemize gelip yerleşmiş oyuncular var mıydı?[/font][/size][/color]
[color=#3333ff][size=large][font=Segoe Print]O günden bu güne ne değişmiştir? [/font][/size]Huh [/color]

[color=#3333ff]...[/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#45
[font=Segoe Print] [color=#0070c0]Ben bu konu başlığını açan arkadaşımın bu görüşüne 20-30 yıl öncesine göre katılmaktaydım. Ama artık değişiyoruz![/color][/font]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Üstat Selim PALAVAN’IN hatırlattığı LATİN atasözü gibi: “Zamanlar değişir ve zamanlarla biz.”[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print](Ayrıca bir devlet büyüğümüz de söylüyor zaten değil mi? “Yabancıya gitse ne olur, gitmese ne olur?”  Cool   )
...[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]İşin şakası bir yana, demem şu ki,[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]1919’da Kars’ta doğan ve 1943 yılında ailesiyle birlikte Rusya’dan Türkiye’ye dönerek ayağının tozuyla ilk işi “MODERN SATRANÇ” kitabını yayınlamak olan merhum üstat Selim PALAVAN 1946 yılında ilk kez düzenlenen İSTANBUL SATRANÇ BİRİNCİLİĞİ’NDE açık farkla birinci oluyor. Geldiği ilk yılda ülkemizin ilk unvanlı oyuncusu merhum üstat Nevzat SÜER’E ilham kaynağı olarak onun satranca başlamasına vesile oluyor.
[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Keza merhum üstat ilk resmi ülke şampiyonumuz SERACETTİN BİLYAP’DA ülke satrancımızda çok önemli gelişmelere önderlik ediyor. Olimpiyat takımlarımız 1962 de ilk kez sayelerinde Varna’ya katıldılar. FIDE’ YE bağlanmamızda bile sebep oldular. Arkalarından gelecek nesillere önderlik edip ışık tuttular.
[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Ülke şampiyonasını en fazla kazanan sporcularımızdan sevgili Turhan YILMAZ ve sevgili kız kardeşi sn. GÜLÜMSER (ÖNEY)YILMAZ…[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]1980 DE İzmir’den JOAN ARBİL…[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Bunlar sporcularımız. Daha bu gün bile sağlıcakla yaşayan diva (Allah uzun ömür versin) hakemlerimizi saymadım bile![/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Hele bu ülkeye dışarıdan hizmet eden antrenör-sporcuları da saymadım.
[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Bu değerli insanların hepsi, kimi vakti zamanında başka ülkeden geldi, kimi yabancıyla evlendi yabancı soyadıyla kaldı, kimi yerli sporcuyla evlendi onun soyadını aldı.[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print] Aramızdalar. Bizlere bir şey öğrettiler ve öğretiyorlar.
[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Bunlar bu ülkeyi seçen, bu ülkede yaşama kararlılığındaki insanlar.[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Diğer ülkelerde de satranç bu tip yayılmalarla gelişmedi mi?[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Şimdi 12 defa bayanlar ülke birincisi sevgili Gülümser’i ben nasıl başka bir ülke vatandaşı kabul edebilirim?
[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Aldığı madalyalar ve unvanlar “yabancıya ” gitti? Hizmetleri bu gün bile bu ülkeye dönerken…[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]İPATOV, SOLAK ve bu ülkeyi seçen her bir satranççı…[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Bu ülke vatandaşlığı taşıdıkları sürece ben onlara yabancı diyemiyorum.[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Bu ülkede yetişmemiş olabilirler. Farklı ülke ekollerinden gelmiş olabilirler. Vakti zamanında ben de böyle düşünürdüm.
[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print] Bu sadece bizim ülkemizde değil ki?
 ALEKHİNE bir Rus mu, yoksa Fransız mıdır? Bunun benim için artık bir anlamı yok. Çünkü dünya o yıllarda aslında küreselleşmeye başladı. Ulus devlet anlayışını bu gün kaç ülke sürdürebiliyor? Çin bile artık bunu içeriden dışarıya örselemeye başlamaktadır.[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]ALEKİNE bu satranç dünyasının vatandaşıdır. Fransa’ya gidip oraya yerleşip orada hayata veda ederken bir kapıyı da açmadı mı? Orada yatmaktadır.

[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Dünya’nın tüm ülkeleri, eğer sadece kendi öz vatandaş-sporcularıyla bunu uygulasalardı, ulusal ve uluslararası bu şekilde yarışsalardı, o zaman bu görüşü benimseyebilirdim. SHİROV sanırım İspanya, KORCHNOY da İsviçre adına devam etmediler mi?[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print] Ya diğerleri?[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]…[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]EMİNOV, İPATOV, SOLAK ve E. ATALIK…[/font][/color]
[color=#0070c0][font=Segoe Print]Her biri dünya da 80-90 yıl önce başlayan geleneğin günümüzdeki temsilcileridir. Bu kararlarına saygı duyuyorsak gereğini de göstermeliyiz. Onların bu kararından ülkenin en önde gelen satranççılarının da doğal bir rekabete girmeleri bile bir ivmedir.

Saygı ve selamlarımla...[/font][/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#46
Aşkın Bey, güzel özetlemişsiniz ama benim değinmek istediğim konu çok farklı. Çok basit ve öz yazayım:

Niye sonradan Türk vatandaşı olan yada Türkiye adına oynama hakkı kazanan sporcular (Gurevich, Alex, Solak, Eminov, Katia, Khayala, Yulia gibi) şampiyonlukları ve dereceleri sürekli elde ediyor? Niye A Milli Takım'larımızın yarısı bu sporculardan oluşmak durumunda kalıyor? Neden ülkemizde yetişen sporculardan daha başarılılar? Neden biz o seviyede sporcu yetiştiremiyoruz?
Ara
Cevapla
#47
(09-12-2015, 14:07)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Aşkın Bey, güzel özetlemişsiniz ama benim değinmek istediğim konu çok farklı. Çok basit ve öz yazayım:

Niye sonradan Türk vatandaşı olan yada Türkiye adına oynama hakkı kazanan sporcular (Gurevich, Alex, Solak, Eminov, Katia, Khayala, Yulia gibi) şampiyonlukları ve dereceleri sürekli elde ediyor? Niye A Milli Takım'larımızın yarısı bu sporculardan oluşmak durumunda kalıyor? Neden ülkemizde yetişen sporculardan daha başarılılar? Neden biz o seviyede sporcu yetiştiremiyoruz?

Bu çok haklı bir soru.
Bu işin duayenlerinin bir cevap vermesini beklerim.
Ben cevabımı sadece satranç pencerisinden bakarak verirsem hep bir şeyler eksik kalacaktır.
Sadece satranç çerçevesi içinde çözülebilecek bir soru değil bu?

Meslektaşınız Betül Cemre'yi, Kübra'yı içtenlikle kutlarım.
Sadece Türkiye Şampiyonu oldukları için değil.
Bu ülkenin sistemlerini alt üst ederek sadece satranççı olarak kalmamayı başardıkları için.
Kimisi avukat, kimisi Beden Eğitimi Öğretmeni, kimisi çok iyi bir yönetici de olmayı başardıkları için.
Belki de bu anlamda SOLAK'I sollamış bile olabilirler.

Bu ülkedeki yaşam sistemini aşmak çok zor değil mi?
Benim oğlum 11 yaşında, şu anda sabahtan beri 8. derse girecek. Bu derste matematik!
 İngilizceden çıkıp bu derse girecek...

 Saat 16.00 da servise binip evine 17.00 da ulaşacak. Dinlenecek, annesiyle konu tekrarı yapıp tek başına ödevlerini bitirecek. Babasıyla saat bilmem kaçtan sonra günün kalan en verimsiz saatlerinde göstermelik satranç çalışmaya vakit bile bulamayacak.
Ha hafta sonları var, unuttum.
O da bir gün, pazar. Cumartesiyi birlikte hobilerine ayıracak. Yüzme ya da gitarı bitirecek.
...

Satranç, arda kalan tesadüf zamanlarda çalışılmaz!

Ben bu ülkenin eğitim sistemini 48 yıldır soluyorum.
Siz uygun buluyor musunuz?

Bir şampiyon nasıl çalışmalı ki?

Eskiden hep derdim. Yahu günde en fazla 4 ders olmalı; Dil, matematik, fen ve sosyal. Onlar da sabahtan...
Öğleden sonra çocuklarımızın hepsi kendilerinde belirlenmiş olan yetenek alanlarına gitseler.
Kimisi baleye, kimisi spora, kimisi sanata; piyano, resime...

Sovyetler Birliği bu sistemle yıllardır tüm uluslararası sportif ve kültürel alanda yetiştirdi sporcu ve sanatçılarını.
Bu gün bu sistemi uygulayan çok az ülke var.

Japonlar önce doğru davranışları öğretip 9 yaşında öğretime başlatıyorlar. ONLARDA ÖNCE EĞİTİM, SONRA ÖĞRETİM...
Finlandiya sistemini bir inceleyin derim MEB yetkililerine.
Ama onlar yıllarca hem eğitim hem öğretim gibi çok iddialı bir işe soyunarak "biz harika insanları" ortaya koyabildiler.

Sonuçta ben sizin beklediğiniz anlamda satranç başarısını bu şartlarda bekleyemiyorum. Eğer gelirse çok onur duyarım. Ama bizim çalışma ve yaşam sistemimiz bu ülkelerden daha önde, daha verimli ve daha çağdaş değil.
Ben bunun bilincindeyim.
Keşke sorunuza sadece satranç penceresinden bakarak cevap verebilseydim.

SELAMLAR.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#48
Bu sorunun yanıtını biliyorum.Satraçda ilerlemiş ülkelerle aramızda büyük mesafe vardır.Bu mesafenin kapanması zaman alacaktır.Bunu kapatmak için alınması gereken önlemler vardır.Bu mesafeyi kapatmak için ne yapabiliriz?En önemli tartışma konularından biri budur.Benim her gün dillendirdiğim iddia şudur:1991 de kurulan Resmi Federasyon daha çok Piramidin üst kısmı ile ilgilenmektedir.Bir bakıma haklıdır.Kısa vadede başarı gelecekse ancak Piramidin üst kısmından gelir.Ama kısa vadede gelecek başarılara odaklanmak bu defa uzun vadeyi hesaplamamızı engellemektedir.10 yıl önce İM olabilecek bir arkadaşımız daha yeni FM olmuştur!Ben temkinli tahminlerde bulunuyorum!Federasyon Piramidin ortasını ve tabanını ihmal ediyor.Piramidin bu kısımları sadece yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olan kısımlar olarak görülüyor.Artık yeni ufuklara açılmak zamanı gelmiştir.Yatırımlar dar alanda yapılmaya devam ederse dikey gelişme hızlanmayacaktır!Yerli dinamikler maddi ve manevi yönden desteklenmelidir.Maddi destek nasıl olur?Federasyonun bu destek için harcama yapmasına gerek yoktur!!Sadece yerel yönetimlerin yabancılar için harcadıkları paranın yarısı yerli ve yerel sporculara verilebilir.Yerlilerin katılımı teşvik edilebilir ve kolaylaştırılabilir.İstanbul gibi sporcu sayısının çok fazla olduğu bir ilde yarışma sayısı az olmamalıdır.Yarışma sayısı az olduğu gibi bunlara katılabilenlerin sayısı da artış göstermemektedir.Yarışmaları merkezi yerler yerine ilin kenar bölgelerinde düzenlerseniz katılımda artış olmaz!Tatil günlerinden yararlanmamakta ısrar ederseniz katılanların sayısı yine çoğalmaz.Satrançda çok hızlı gelişme gösteren İzmir'de dahi pek çok yarışmaya sadece Piramidin ortasındaki oyuncuların değil bizzat İzmir ilinde yaşayanların dahi katılamadığı etkinliklere tanık olduk!Bu nedenlerle Atturney'in sorusunun yanıtını çoğumuz biliyoruz.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi