TSF' NA ÇAĞRI !
#1
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]TSF YÖNETİM KURULU TEKNİK KURUL ve DİSİPLİN KURULUNA ÇAĞRI[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu gün ne oldu?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Aslında yıllardır olan oldu. İl Birinciliği'ndeyiz.
 Başlangıç sayısıyla katılım sayısı her zamanki gibi birbirini tutmadı. Hele ilk kayıt katılımı ile son tur bitişi başka bir alem...[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bunu çok yazdık. Tartıştık, çözüm aradık, öneri sunduk.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Ama bir masa var ki...İçime hüzün çöktü. Motivasyonumla birlikte o tur maçımı da kaybettim.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Aslında alışkınım hani, ama bu başka.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]6. Tur oynanırken sabahleyin evinden tüm heyecanıyla maça gelen sadık bir satranç sever dostum...[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print] Tüm centilmenliğiyle maç heyecanı yaşamaya gelmiş. Amacı sadece oyun oynamak, satrancın keyfini yudumlamak. Bir pazar günü ailesiyle birlikte olma yerine, gün boyu satranç salonunda olmayı yeğlemiş. Oturup tur öncesi heyecanla eşleştiği rakibini bekliyor. Tur başladı saatler çalıştı. 15 dakikalık bekleme süresi de var.
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print] O saatini çalıştırmadı. Niyeti maç yapmak. Kazanç ya da kayıp, maç oynayacak. Rakibinin gelmediğini gördü endişesi giderek arttı. Hakemlerden telefonla aramalarını rica etti. Ne zaman gelirse oynamaya da razı. Yeter ki rakibi gelsin!
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]...[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Yok! Rakip yok![/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print] Rakipten haber de yok.
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Saatin çalışmadığını fark eden hakemler saati neden çalıştırmadığını sorunca "rakibimi bekliyorum" cevabını aldılar. Saat çalıştı, bekleme süresi doldu.
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Rakip yok! Rakipten bir haber bile yok.
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu satranç sevdalısını efendiliği, güçlü kalemi ve mütevaziliği ile yıllardır tanıyorum. Bu sevdalıları gittiğim her yerde ve turnuvada görüyorum. Satranç için yaşıyorlar. Oysa sevgi, zaman ve enerjisini paylaştığı ve harcadığı satranç bugün ona küs gibi...
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Tabi rakip gelmeyince diğer masaların durumu da etkileniyor, bilirsiniz. Dereceye gireme hedefi olanlara geri kalan tüm maçlarını kazanacak performansı ortaya koymaları da yetmiyor. Çünkü solkoftan kaybediyorlar. Sıralama puanca bile etkileniyor.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Biz bu gün telefonu, depremi, su baskınını tartışıyoruz değil mi?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Ama gözümüzün önünde sportif cinayetler, haksızlıklar, tecavüzler ve bilinçli spor terörü esiyor.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu kadar yumuşak ve efendice yazmazdım.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Aklımda çok daha farklı yazmak vardı. Ama bir ayağım frende diğer elimde ise el freni çoktan çekik.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Fakat arabanın freni mi koptu ne?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Durmuyor, hızı katlanarak artıyor![/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]...
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Şimdi her zamanki anlayışımla kurumumu biraz daha savunayım.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Ama bu sefer eleştirel dozda...

[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu önlemsizlik neden?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu duyarsızlık niye?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu ölü toprağından neden kurtulmuyoruz?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Neden, hangi kurumdan engelleme görüyoruz?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu engeli aşma azmi neden yok?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Neden bu en çok konuşulan, en çok eleştirilen ve katılımın tamamını etkileyen tüm turnuvalardaki bu gidişe engel olunmuyor?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print] [/font][/size][/color]
[color=black][size=medium][font=Segoe Print]TURNUVALARA SON DERECE KOLAYLAŞTIRILAN YÖNTEMLERLE KAYIT OLUP DA SON DERECE KEYFİ, HABERSİZ VE SORUMSUZCA KATILMAMAK NEDEN?
[/font][/size][/color]

[color=black][size=medium][font=Segoe Print]KATILIMCILARIN RASTGELE BİR TURDA KEYFİ, HABERSİZ VE SORUMSUZCA TURNUVA TERKLERİ NEDEN?[/font][/size][/color]

[color=red][size=medium][font=Segoe Print]BURADAN ÇOK AÇIKÇA YAZMAK VE SESLENMEK İSTİYORUM!
[/font][/size][/color]

[color=red][size=medium][font=Segoe Print]Sevgili Gökhan NARMAN,[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bunu ekibinle sen başarırsın! Buna inanmasam bu satırlara taşımaz, özelden yazardım. Üstüme vazife değil diye düşünmüyorum. Her bir satranç severin ve satranç emekçisinin üstüne vazifedir bu.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Eğitim Kurulunda iken de böyle düşündüm. Çünkü öyle yepyeni nesiller geliyor ki her sene...[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu yeni gelenler her şeye tanık, her olumsuzluğa meyilli. Büyüklerinden gördüğü bu keyfiliği, bu adam sendeciliği, bu spor ve satranç etiğine uymayan keyfiliği, centilmenlik dışı davranışı sorumsuzluğu engellemek her satranç severin; sporcusundan antrenörü, velisinden idarecisine ve her kademede çalışanına kadar... Kendisini bu camianın içinden sayan her bir ferdin görevidir bu.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Üstüme düşeni yaptım, başaramadım. Tanıklarımın olup olmaması önemli değil. Kendimce bir taslak hazırladım. Uygun ya da değil.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print] Ama bir taslaktır, bir adımdır...
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Burada da yayınladım. İlgili kurullara da gönderdim. Aynısını yapmak zorunda değilsiniz. Çöpe de atabilirsiniz. Fakat uygun olanı yapınız.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu haksızlığa dur deyiniz!!
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]...[/font][/size][/color]
[color=red][size=medium][font=Segoe Print]Sevgili Tahsin AKTAR,[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Öğretmen kökenli bir insan olduğunuzu bildiğim için bunu rahatlıkla paylaşabilirim sizinle. Kurumumuzun en öncelikli görevi satrancı ülke genelinde sağlıklı bir şekilde yayılmasını ve gelişmesini sağlamaktır. Ülkemizde satrancın okullara ana okullarına girdiği bu süreçte konunun önemi gittikçe artmıştır. Sporumuzun, gençlerimizin sağlıklı geleceğini kurmak öğretmenlerin öncelikli görevidir.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]...[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Sevgili Dr. Olgun KULAÇ,[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu kanayan yaraya neşter vurmanın zamanı çoktan gelmiştir. Kanama devam ederse olacakları en iyi siz bilirsiniz. Bu kanayan yarayı durdurun! Vereceğiniz destek çok önemlidir. Bu gün çok güzel bir okul ders kitabı yazabilen birisinin bu konuda duyarsız kalmayacağına eminim.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]...[/font][/size][/color]
[color=red][size=medium][font=Segoe Print]DEĞERLİ TSF BAŞKANI ve YÖNETİM KURULU,
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Bu değişim size nasip olsun!!

 Kurumumuzun en öncelikli görevini hatırlayın.[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Gerekirse FIDE'DE öncülük yapın. Okulda satranç kurulu bunu yapabilir, başarabilir. Zaten en öncelikli ve doğal görevidir satrancı sağlıklı bir işlerliliğe kavuşturmak! Başaracağınızı biliyorum.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print] Gelecek nesiller olarak bugünkü çocuklarımızın daha sağlıklı düşünen sorumluluğunun bilincinde yetiştirilmesine katkı sunun!
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=medium][font=Segoe Print]Saygılarımla...[/font][/size][/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#2
Ben bunu geçen sene yaz ayında etraflıca yazmıştım, açtığım çok az başlıktan biridir.

Satranç turnuvaları ücretli olmalı. İlk çözüm bu. Üstelik ücretlerin en az 50 TL ve ciddi turnuvalarda 100 TL'nin altında olmaması sağlanmalı. Durumu uygun olmayan kişiler (öğrenciler, dar gelirliler) TSF'den karşılanmalı.

Biz turnuvaları bedava yaparak sosyal adaleti sağlamıyoruz, satranca saygısı olmayan insanlara, saygısı olanların vaktini ve enerjisini tahsis ediyoruz.

İki: Tura gelmeden önce her zaman dilekçe verme imkanı var ve dilekçe veren eşlendirmeye alınmıyor. Yani turnuvadan ayrılmak isteyene kolaylık bile var, geçerli mazereti hakemliğe bildirmek şartıyla.

Bunu bile yapmayanın cezalandırılması lazım. İlk planda UKD'si (çıkmadığı o partiye çıkıp oynamış gibi varsayılıp) düşürülmeli.

Üç, hükmen yenilgi alan oyuncuya kademeli turnuva yasağı uygulanmalı. Süreli yasak yalnız. İlk 3 turnuvaya katılmama falan değil çünkü her an her yerde turnuva olabilir, rasgele 3 turnuvaya katılmadım deyip işin içinde çıkma olmayacak. 1 yıl süre ile TC sınırları içinde turnuvaya alınmama gibi, devamında 2 yıl, 4 yıl.

Yine de temel çözüm satranç turnuvalarını paralı hale getirmektir, peşinen söyleyeyim kimse fakir edebiyatı yapmasın, bir başka kutuda iphone'ların hangi kutuya bırakılacağını tartışıyoruz. Bu ülkede satranç gibi ciddi, emek isteyen, saygı isteyen bir spora 50 TL ayıramamak mantık dışı.

Ayrıca bakınız: http://forum.satranc.biz/showthread.php?tid=3750

(09-07-2014, 15:09)Mojo Jojo Nickli Kullanıcıdan Alıntı: (...) 

d) Turnuvayı sıkılıp terk etme halleri azalır. Turnuva için 50 TL verildiğinden değil, bir turnuvayı başından ciddiye alan bir oyuncunun ücret vermeyi göze alacağı için.

Bugün bir alışveriş merkezinde hamburger yiyip kola içmenin hediyesi en az 20 TL ve bunun süresi en fazla 30 dakika. Size 3 gün salon, adam, koşul, mücadele duygusu ve bir organizasyon vermenin de karşılığı olmalı. Bedava bir hizmet, yapısı gereği kalitesiz olmaya mahkumdur; yılda 6 turnuvaya katılacak bir amatör için yine yılda 10 hamburger parası tahsis etmek fedakarlık olmasa gerekir diye düşünüyorum.
(...)
Ara
Cevapla
#3
(27-12-2015, 21:53)Mojo Jojo Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben bunu geçen sene yaz ayında etraflıca yazmıştım, açtığım çok az başlıktan biridir.


Benim de yaptığım onlarca taslaktan sadece biridir:

Size eski maillerimden bulup gönderiyorum.

Fikirleriniz önemlidir.
Cezalar konusundaki yüzdelere ya da rakamlara takılmayın onları sembolik olarak ve kurul içi tartışmalar ve incelemeler sonrası değişebilecek değerler olarak aldım.

Amacım ilgili kurulların dikkatini çekebilmek ve uygulamaya koyabilmektir.
Ama insanımızın yukarıdan "evet" gelmedikçe adım atması hayal günümüzde.

Bunu da kırmaya çalışıyorum.

TASLAK ÇALIŞMAM:

Sevgili arkadaşlar,

Turnuvalara hayali katılım ve keyfi terklerle ilgili olarak yapılabilecek ve alınabilecek önlemlerin gündemde olması, taslak çalışmasının olgunlaşması, hukuki alt yapının oluşturulması amaçlarına yönelik bir taslak çalışmam vardır.
Artı ve eksilerini daya iyi görebilmek için yayınlamayı ve fikir almayı uygun gördüm.

SATRANÇ TURNUVALARINA KAYIT ESASLARI  (TASLAK)
_____________________________________________
A-   KAYIT OLDUĞU TURNUVAYA KATILMAMA   (KATILIM BEDELLİ)
a-  Bir sezon boyunca bir defa, kurumca onaylanmış yıllık programda olan ve hesaplamalara dahil bir turnuvaya kayıt yapıp, mazeretsiz katılmayan sporcuların ödenen kayıt bedelleri iade edilmez.
b-  İlgili turnuvanın teknik toplantısının bitmesinden itibaren bu oyuncuların durumu kesinlik kazanmış hükmündedir.
c-     Bu durumdaki sporcular “ilgili turnuvanın” turnuva sayfasında ilan edilir, durumu TSF tarafından arşivlenir.
d-   Bir sezon boyunca en az iki defa bir turnuvaya kayıt yapıp, mazeretsiz olarak katılmayan sporcuların, katılacakları ilk turnuvada; katılmadıkları her bir turnuvanın % 20 si TSF ’ ye Turnuva Teminat Bedeli (TTB) olarak ödenir.
e-    “d” bendinde belirtilen söz konusu ödeme, bu durumdaki oyuncuların katıldıkları sıradaki turnuvanın kayıt aşamasında da yapılabilir. Ancak durum oyuncu ya da organizasyon tarafından  belgelendirilmelidir.
f-   Turnuva Teminat Bedeli (TTB) ödemesinin yapılmadığı durumlarda bu miktar o sporcunun yıllık sezon lisans vize bedeline yansıtılır. Sezon açılışından ilk 10 günlük süre  içinde ödemesi yapılmamış lisansların vizesi o sezon için geçersiz sayılır.
g-   Turnuvaya kayıt yaptığı halde aynı durumu üçüncü defa tekrarlayan sporcular sezon içi lisans vizesinin iptal istemiyle TSF Disiplin Kuruluna sevk edilir.
(Ek öneri madde; 2. Bir turnuvaya 2. kez kayıt olduğu halde katılmayan sporcunun katıldığı son turnuvanın raiting(UKD) ortalamasının %..2’ si  kadar ukd düşürülmesi düşünülebilir)

B-  KAYITLI OLDUĞU TURNUVAYI TERK ETME      (KATILIM BEDELLİ)
a-  Bir sezon boyunca bir defa, kurumca onaylanmış yıllık programda olan ve hesaplamalara dahil bir turnuvaya kayıt yapıp katılan sporcuların turnuvayı mazeretsiz ve izinsiz terk etmeleri durumunda ödenen kayıt bedelleri iade edilmez.
b-   Bu durumdaki sporcular “ilgili turnuvanın” turnuva sayfasında ilan edilir, durumu TSF tarafından arşivlenir.
c-   Bu durumdaki bir sporcunun katılacağı ilk turnuvada terk ettiği turnuvanın % 20 si TSF ’ ye Turnuva Teminat Bedeli (TTB) olarak ödenir.
d-   “c” bendinde belirtilen söz konusu ödeme, bu durumdaki oyuncuların katıldıkları sıradaki turnuvanın kayıt aşamasında da yapılabilir. Ancak durum oyuncu ya da organizasyon tarafından  belgelendirilmelidir.
e- Bir sezon boyunca en az iki defa bir turnuvaya kayıt yapıp, mazeretsiz ve izinsiz olarak turnuvayı terk eden olarak sporcuların, katılacakları ilk turnuvada; katılmadıkları her bir turnuvanın % 20 si TSF ’ ye Turnuva Teminat Bedeli (TTB) olarak ödenir.  
f-   Turnuva Teminat Bedeli (TTB) ödemesinin yapılmadığı durumlarda bu miktar o sporcunun yıllık sezon lisans vize bedeline yansıtılır. Sezon açılışından ilk 10 günlük süre içinde ödemesi yapılmamış lisansların vizesi o sezon için geçersiz sayılır.
g-   Aynı durumu üçüncü defa tekrarlayan sporcular, ait oldukları sezon içi lisans vizesinin iptal istemiyle TSF Disiplin Kuruluna sevk edilir.
(Ek öneri madde; 2. Bir turnuvayı 2. kez terk eden sporcunun katıldığı son turnuvanın raiting(UKD) ortalamasının %..2’ si  kadar ukd düşürülmesi düşünülebilir)
C-   KAYIT OLDUĞU TURNUVAYA KATILMAMA   (KATILIM BEDELSİZ)
a-  Bir sezon boyunca bir defa, kurumca onaylanmış yıllık programda olan ve hesaplamalara dahil bir turnuvaya kayıt yapıp, mazeretsiz katılmayan sporcuların bu durumları  “ilgili turnuvanın” turnuva sayfasında ilan edilir, durumu TSF tarafından arşivlenir
b-  İlgili turnuvanın teknik toplantısının bitmesinden itibaren bu oyuncuların durumu kesinlik kazanmış hükmündedir.
c-   Bir sezon boyunca en az iki defa bir turnuvaya kayıt yapıp, mazeretsiz olarak katılmayan sporcuların, katılacakları ilk turnuvada turnuvaya ikinci turundan giriş yapabilirler.
d-   Turnuvaya kayıt yaptığı halde aynı durumu üçüncü defa tekrarlayan sporcular sezon içi lisans vizesinin iptal istemiyle TSF Disiplin Kuruluna sevk edilir.
(Ek öneri madde; 2. Bir turnuvaya 2. kez kayıt olduğu halde katılmayan sporcunun katıldığı son turnuvanın raiting(UKD) ortalamasının %..2’ si  kadar ukd düşürülmesi düşünülebilir)

 D-  KAYITLI OLDUĞU TURNUVAYI TERK ETME      (KATILIM BEDELSİZ)
a-  Bir sezon boyunca bir defa, kurumca onaylanmış yıllık programda olan ve hesaplamalara dahil bir turnuvaya kayıt yapıp katılan sporcuların turnuvayı mazeretsiz ve izinsiz terk etmeleri halinde bu durum “ilgili turnuvanın” turnuva sayfasında ilan edilir, durumu TSF tarafından arşivlenir.
b-    Bir sezon boyunca en az iki defa bir turnuvaya kayıt yapıp, mazeretsiz olarak katılmayan sporcuların, katılacakları ilk turnuvaya ikinci turundan giriş yapabilirler.
c-   Aynı durumu üçüncü defa tekrarlayan sporcular, ait oldukları sezon içi lisans vizesinin iptal istemiyle TSF Disiplin Kuruluna sevk edilir.
(Ek öneri madde; 2. Bir turnuvayı 2. kez terk eden sporcunun katıldığı son turnuvanın raiting(UKD) ortalamasının %..2’ si  kadar ukd düşürülmesi düşünülebilir)

Düşüncelerinizi  ilgili arkadaşlarımızla paylaşmanızı öneririm.

Sevgi ve saygılarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#4
Çok uzun ve karışık bir metin olmuş. Oysa konu basit.

---------------
Turnuvaya kayıt olduğu halde ilk tura gelmeyen veya ara turlardan birinde hakemliğe eşlendirmeye alınmaması yönünde geçerli mazeretini yazılı olarak bildirmeyen kişi hükmen yenik sayılır ve hükmen yenik sayıldığı bu oyunda ulusal kuvvet derecesi (oynamış kabul edilerek) hesaplanır.

Yukarıda belirtilen eylemi işleyen oyuncu ilk eyleminde 6 ay süre ile TC sınırları içinde bir turnuvaya alınmaz.

Aynı eylemin, cezai 6 aylık bu  sürenin bitiminden itibaren ilk 12 ay içinde tekrarı halinde, oyuncu bu kere TC sınırları içinde 24 ay süre ile turnuvaya alınmaz. Her eylem tekrarında 24 aylık bu süre uygulanır.

Tura geç kalan oyuncular, saatin durdurulmasından sonraki ilk 1 saat içinde oyun sahasına gelerek durumu hakemliğe bildirirlerse yukarıdaki yaptırım uygulanmaz. Bunun yanısıra tura  gelmediği halde 7 gün içinde TSF'na geçerli bir sağlık raporu ve açık bir mücbir sebep bildirenlerin durumu Disiplin Kurulunda ayrıca değerlendirilir.
---------

Bu uygulama Disiplin Kurulu'nun ilk başta çok çalışmasını sağlar ama 1 yıllık istikrarlı duyuru, bilgilendirme ve içtihat sonrasında yeni alışkanlık oturur.

Bu meyanda, ben hep özel sorundan genel probleme gitme taraftarıyım.

Türkiye'de dernekler ve kulüpler -dolayısıyla kulüp oyunculuğu- gelişmemiş durumda. Sorunun asıl nedenlerinden biri bu.

Bir oyuncu bir kulübe bağlı olarak kulüp lisansı ile oynamalı. Adım Ali Velioğlu, Sancak Bosna takımına kayıtlıyım, keyfi olarak turnuva terk ettiğimde kulübüm uyarılır, tekrarı halinde lisansım askıya alınır, kulüp bulamam, her yönden denetlenirim.

Mevcut sistemde derneklerin ve kulüplerin yapması gereken icra ve denetim görevini il temsilcilikleri yapıyor, yani yapıyor derken klavye sürçtü Smile bir tür ortada geziyorlar. Kişilere bağlı suni yapılar, temel görevleri yapamazlar.
Ara
Cevapla
#5
(28-12-2015, 09:07)Mojo Jojo Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Çok uzun ve karışık bir metin olmuş. Oysa konu basit.
"Satranç çok basit bir oyundur. Ama zor olanı bu kadar basit oynayabilmektir."
 FİSCHER'İN söylediği gibi...


Konu basit ama ülkemizde bu basitliğin uygulanması için bazı zorlukların aşılması gereklidir.
Bürokrasi olmasaydı konu söylediğiniz kadar basit yazılabilirdi.

Mevzuat yazacaksınız. Bunu da o eylemde oluşabilecek tüm farklı durumlar karşısında uygulanabilecek yazılı bir metne dökmeniz gerek. Bu metnin onay görmesi için de mevzuata ve emsallerine  uygun olması gerekiyor. Yoksa yeni baştan incelenmesi ve mevzuata uygun olması uyarısıyla geri döner. Bu geçmişte çok oldu, yaşadım. Geri döndüren makam TSF değil, GSGM ve bakanlık düzeyi...

Önerileriniz yerinde, toplumsal otokontrol içermiş. Mantıklı ve uygun. Denetleme mekanizmaları da çok uygun. Sportif etiği korur nitelikte.
Bunu emsallerine uygun şekle dönüştürmek gereklidir. Bana da hoş gelmiyor ama bu ne yazık ki böyledir. Bunu kurum içinde yapabilecek görevliler de mevcuttur.

Ancak turnuvalara katılım bedeli ödemek için şu andaki ilgili yasa ve yönetmeliklerin düzenlenmesi gereklidir.Bu haliyle dernek ve satranç merkezlerinin katılım bedeli-ücreti toplamaları dayanaksız. Bu durumda da il müdürlükleri hakem ve personel ücretlerini ödemiyor. Bunun da çok örnekleri var.
Düzenleme yapmadan olmaz.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#6
(28-12-2015, 09:07)Mojo Jojo Nickli Kullanıcıdan Alıntı: (...)
Türkiye'de dernekler ve kulüpler -dolayısıyla kulüp oyunculuğu- gelişmemiş durumda. Sorunun asıl nedenlerinden biri bu.

Bir oyuncu bir kulübe bağlı olarak kulüp lisansı ile oynamalı. Adım Ali Velioğlu, Sancak Bosna takımına kayıtlıyım, keyfi olarak turnuva terk ettiğimde kulübüm uyarılır, tekrarı halinde lisansım askıya alınır, kulüp bulamam, her yönden denetlenirim.
(...)

Sporcu herhangi bir bedel ödemeyecek midir?
Kulübü cezalandırdınız.
Cezayı kulüp mi sporcusuna kesecek?
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#7
Elbette bu yaptırımlar uygulanmalı. Satranç oynama aşkı yanında, hükmen kazanılmış galibiyet ile oynayarak kazanılmış galibiyet aynı averajı da sağlamıyor. Herhangi bir eşitlik bozma durumunda hükmen kazanan hemen alta iniyor.
"İbret-i âlem için" çok ağır yaptırımlar da uygulanmalı. Ancak, ne cezai önlem alırsanız alın, sadece ceza ile bu işin önüne mutlak anlamda geçemezsiniz. Bunun kat'i yolu, kanımca insanlara bu davranışın basitçe "ayıp" olduğunu idrak ettirmekten geçer. Bu davranış, ayrıca, satranççı onuruna (etiğine) aykırı olduğundan, o yönde bir müeyyide de uygulanabilir.
Ayrıca, "her şeyi devletten beklememek" de lazımdır. Turnuva tüzüğüne koyulacak maddelerle de çeşitli yaptırımlar uygulanabilir.
Yine de, asıl olan, kişileri bu tür bir davranışta bulunmayı akıllarından bile geçirmeyecek şekilde eğitmek olmalıdır.
Aşkın Ağabey'in örneklediği aile babası satranç sevdalısının yerinde ben olsam, o maça gelmeyen rakibi ilk gördüğüm yerde "ulan it oğlu it!" ile başlayan ve devamı da burada yazamayacağım kadar ağır gelişen şeyler yapabilirdim ve işin sonunda karakolluk, mahkemelik olsak, büyük ihtimalle ceza almadan çıkardım.
Rakibe, bir birey olarak saygı göstermeyen kimse satranç oynamamalı. İlk öğrendiğimiz şeylerden biri "rakibe saygı"dır. Rakip tahta dışında hiç anlaşamadığınız, hatta nefret ettiğiniz biri bile olabilir. Ancak, rakibimiz olduğu için maça başlarken elini yine de saygıyla sıkarız. Bu da satranç disiplininin bir parçasıdır.

Satranç oynamaya heves etmiş fakat bu disiplini henüz edinememiş kişiler olabilir. Bu tür kişileri kazanmak da camia olarak bize düşen işlerden biridir. Adam satranç turnuvasını ganyan bayiinde kupon doldurmakla eşdeğer sanıyor olabilir. Bu kişiler ilk seferinde gereken şekilde ikaz edilir, küçük bir ceza verilir; davranışlarında ısrar ediyorlarsa, lisansı iptal edilir ancak kişisel fikrim, ilk ikazdan sonra kişilerin büyük çoğunluğunun hatalarını anlayabilecekleri yönündedir.
Ara
Cevapla
#8
Satranççı olup olmadığını bilmediğim bir kişi satranççı olduğunu bildiğim bir kişiye ‘bilmem ne oğlu’ gibi kabul edilemez, kabul etmediğim sıfatlar yapıştırmaya çalışmış. İnsanlık adına utanılacak bir durum. Olaya vakıf olmadan, konuyla ilgili kişilerin düşünce tarzlarını, yaşama şartlarını bilmeden %100 önyargıyla bu çirkin sözleri sarfetmek, (satranca ve satranççıya yakışmadığını bir kenara not ediniz) insanca düşünce ve davranıştan, beraberce yaşama isteğinden ve gerekliliğinden çok uzaktır.

Söz konusu tura gelmeyişin yazılı kurallarda bir müeyyidesi var mıdır ? Yoktur. Var diyen beri gelsin. Müeyyidesi olmayan bir davranışı yargılamak kimsenin hakkı değildir.

Söz konusu olayda ben taraf olsam, ilk önce niçin tura gelinmediğini öğrenmek isterim. Önyargısız olarak, sadece öğrenmek isterim. Öğrendikten sonra düşüncelerimi diğerleriyle paylaşırım. Tura gelmeyen satranççının durumunu bilmeden söylenen herşey hariçten gazel okumaktan öteye geçemez.

İlgili satranççıya haksızca çirkin sözler söylemeye çalışanları kınıyorum.
Ara
Cevapla
#9
(01-01-2016, 05:37)canince Nickli Kullanıcıdan Alıntı: ... satranç sevdalısının yerinde ben olsam, o maça gelmeyen rakibi ilk gördüğüm yerde "ulan it oğlu it!" ile başlayan ve devamı da burada yazamayacağım kadar...
Rakibe, bir birey olarak saygı göstermeyen kimse satranç oynamamalı. ...

Tabi burada bunları kast etmiyoruz. Can'ın istemediği şeyleri yazdığını düşünüyorum.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#10
Burada adıgeçen ve son tura gelmeyen kişi hakkında çirkin sıfatlar kullanıldı.Bu kişinin yerli sporcu olduğunu sanıyorum.Çünkü aynı eylemi yapmış yabancı sporcu için böyle tartışmaya açık sıfatlar kullanıldığını görmedim.Zaten yabancıya yaptırım uygulamak zordur.Yabancı sporcuyu Disiplin Kuruluna göndermeniz mümkün müdür?Bu konu Teknik Kurulu ilgilendirmez!Konuya yaklaşım baştan yanlıştır.Disiplin Kurulunu ne kadar ilgilendirdiği de tartışılır!Çünkü Feti beyin söylediği gibi gelmeyene ceza verilmesi yönünde müeyyide yoktur.Çözüm ne olabilir?Gelmeyi teşvik etmek!Katılmayı kolaylaştırmak!İzmit'te düzenlenen turnuvaya kaç kişinin katıldığını umursamıyorsak aklımız başka yerdedir.Aklımızda başka yerde ise sorun zaten çözülmez.Hükmen sonuç, son turda olunca ve özellikle Birinciyi ve ödül dağılımını etkiliyorsa,gelmeyen sporcuya herhangi bir ceza verilmelidir.Bu cezanın nasıl bir ceza olması gerektiği tartışılabilir.Turnuvayı düzenleyenler aynı sporcuyu bir sonraki yarışmaya kabul etmeyebilir!Bu herkesin uygun göreceği bir cezadır.Ancak şimdi bir soru soracağım.Lütfen çekinmeden yanıt veriniz!Böyle bir ceza vermeyi kararlaştırsak bu cezayı yabancı sporcular söz konusu olduğunda aynen uygular mıyız?Ben çok kuşkuluyum!Çünkü yabancı sporcunun(hatta çoğul sporcuların!)son tura gelmeyerek ödül dağılımını değiştirdiğini bu Forumda 1 ya da 2 sene sonra öğrendik!Adıgeçen yabancı,son tura gelmediği yerdeki bir turnuvaya kabul edilmemiş ,ama gidip bir başka ilde oynamıştır.Yanılıyorsam düzeltiniz!Ceza verilecekse,bunu yerli ya da yabancı suçu işleyen herkese vermek gerekir!Kimseye ayrıcalık yapılmamalıdır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#11
Benim ifadem herhangi bir kişiye yönelik değildir. Rakibi tura gelmeyen oyuncunun içinden gelebilecek hisleri empati yoluyla anlayabildiğimi vurgulamak için bu biçem kullanılmıştır..
Ara
Cevapla
#12
Alıntı:Satranççı olup olmadığını bilmediğim bir kişi satranççı olduğunu bildiğim bir kişiye ‘bilmem ne oğlu’ gibi kabul edilemez, kabul etmediğim sıfatlar yapıştırmaya çalışmış.
Kimseye yönelik bir söz söylemedim. Bir duygudurumu ifade ettim. Söz konusu kişileri tanımam. Kişisel bir kastım olmaz.
Öte yandan,
Ben listede "fati" diye bir isim göremedim ancak siz UKD listesini açıp bakarsanız, Can İnce isminin karşısında 2153 yazdığını göreceksiniz. Bilmem, bu satranççı sayılmak için yeterli midir?
Ara
Cevapla
#13
(02-01-2016, 11:12)canince Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben listede "fati" diye bir isim göremedim

Fati değil de Feti diyince çıkar sanırım Feti Gönen'in UKD kayıtları.
Ara
Cevapla
#14
Alıntı:Fati değil de Feti diyince çıkar sanırım Feti Gönen'in UKD kayıtları.
Soyadını da bilemediğim için bulamadım. "Fati" imlâ hatası olmuş. Öte yandan, yazımın bütününe bakıldığında kötü bir maksadım olmadığı da bana çok açık görünüyor ancak demek ki kendimi iyi ifade edememişim. Bu şekilde anlaşıldığı için üzüldüm.
Ara
Cevapla
#15
Satrancı sevince,
Kendini bilince,
Başını eğince,
Empati kurulur ;
Sevgiyi, saygıyı ortaya serince.
Ara
Cevapla
#16
İki konuyu netleştirmek lazım.

(1)
Kayıt yaptırıp turnuvaya gelmeyen oyuncuya ceza veremezsiniz.
Mevcutta kayıt sistemi online çalışmakta. Islak imza ile başvuru yapılmıyor. O devirler eskide kaldı. Şimdi her şey gibi bu da online.
"Benim adıma sırf gıcıklık olsun diye kasten kayıt yapılırsa ve haberim olmadan gitmemiş olursam ceza alırım!!!" diye her turnuvayı kontrol etmek zorunda mıyım? Değilim.
TC Kimlik numarasını bilmek artık güvenli bir başvuru bilgisi değildir.
Sistem kayıt işlemini güvenli bir onay yöntemi ile teyit almadığına göre burada bir açık var.
O zaman bana kayıt yaptırıp gelmedim diye hiç kimse ceza veremez.
Önce online kayıt işleminin e-imza, mobil-imza, sms onayı, eposta onay linki gibi teknik bir yol ile güvenli hale getirilmesi gerekli.
Ondan sonra kayıt yaptırıp gelmeyen kişiye yaptırım konuşulabilir olacaktır.
Ben, bu koşullar sağlanırsa kayıt yaptırıp gelmeyenin bir yıl ceza almasına bile evet derim.

(2)
Turnuvaya kaydolup, sonra yoklamasını da yaptırıp arada bir tura gelemeyen kişiye de aynı şekilde ceza veremezsiniz. Daha doğrusu vermemelisiniz.
Zira insanlık halidir insan bir tura gelemeyebilir.
Dünyanın bin bir türlü hali var. Örnek yazıp zamanınızı çalmayayım.
Ama inanın tura yetişmek için evden çıkıp, hevesle tura yetişmeye çalışırken yolda başınıza gelen bir şeyler olabilir.
Telefonu da "yasak" diye yanınıza almamış olduğunuz için haber veremeyebilirsiniz.
Yanınızda telefon olsa bile arayacağınız numarayı bilemiyor olabilirsiniz.
Üstelik başınıza gelen engeli daha sonra "gerekçen neydi?" diye soranlara izah edemeyebilirsiniz. İspatlayamayabilirsiniz.
Yani; ara turlardan birine gelmedi diye birine ceza vermek kötü niyetli kişileri cezalandırmak için yapılırken birden bire iyi niyetli kişileri cezalandırmaya başlayabilir.

Önünü sonunu düşünmeden "cezalandıralım" fikirleri ilk okunuşta hevesli satrançseverler için hoş görünse de "suç" ve "ceza" tarifi bakımından noksandır. Acelecidir. Gerekli değildir.

Tüm dünyada "kötü" insanları zapt etmek için uygulanan kurallar, yaptırımlar, verilen cezalar aslında daha fazlasıyla iyi niyetli düzgün insanlara eziyet vermekte değil midir?
Üçyüzbin ya da üçbin satranç oyuncusuna haksız yere ceza vermiş olmak daha kötü değil mi?


Başka bir başlıkta konuşulan konuyla ilgili (telefon konusu) başıma gelen bir küçük olayı buradan aktarmak istiyorum (zira o başlık pis oldu orada yazmayacağım);
İlk turnuvalarımdan birindeydi. Henüz turnuva acemisiyim ve telefon kuralını yeni öğrenmişim.
Tur başlamadan önce salonun ucundaki hakem "telefonları kapatın!" dedi.
Emin olmak için sandalyemin arkasına astığım çantamdaki telefonu çıkarıp baktım "aaa açık" tam kapatma düğmesine bastım ki başhakem "tur başlamıştır" dedi.
Telefon (çok hafifçe) kapanırken çıkardığı sesi çıkardı. Ses çıkan yere parmağımı bastırmıştım, sesi duyulmasın diye. Ama çok hafifte olsa ben duydum.
Siyahla oynuyorum. Henüz rakibim hamle yapmamış. Salonda öyle bir gürültü var ki telefonun sesini rakibim bile zor duydu.
Hakemin biri baş ucumdaymış, avını yakalamış aslan edasıyla kağıdımı çekip aldı.
Rakibim hakeme oynamak istediğini, galibiyet yazmamasını yalvardı adeta. Ki bu esnada etraftakiler de anlamadı ne olduğunu ve neredeyse yirmi otuz kişi hep birden gürültüden rahatsız oldular.

1.Sesten rakibim rahatsız olmadı,
2.Hile yapmaya çalıştığımı hiç kimse iddia edemez bir durumdayım, daha ilk hamle bile yapılmamıştı,
3.Rakibim durumdan şikayetçi değildi hatta oynamak istiyordu,

Ben hiç ses çıkarmadım.
Şikayet de etmedim. O kirlenen başlıkta bir üyenin dediği gibi "yönetmelikleri biz uyguluyoruz, bir durun ya! bir nefes alın, bir sorun, soruşturun!
 oyunları ve oyuncuları kontrol edin, onlara bir sorun, itiraz eden var mı diye? itiraz yoksa eğer, devam edebilmek için şansınızı kullanın, [color=#3333ff]Akıl,[/color] [color=#33cc33]mantık [/color][color=#ff3333]ve vicdan[/color] ne güne duruyor?" demedim. O üye böyle yapılırsa hukukun kişiye göre esnetileceğini ve bu tür esnetmelerin devletin temelini bile sarsabileceğini bilmiyor olabilir, hukuk sistemimizde daha yüzlerce çelişkili kural olduğunu bilmiyor olabilir, öğrenir elbet.

Ben kural ne diyorsa ona uyarım arkadaş. Kural kuraldır. Kural ne kadar salak olursa olsun, uygulayan kuralın ruhunu ne kadar anlayamamış olursa olsun yapacak bir şey yoktur. Önemli olan saçma da olsa eksik de olsa o kuralın uygulanmasıdır. Eninde sonunda kuraldaki sakatlık giderilir.


Bu başlıktaki konuyla bağlarsam şunu söylemek isterim;

"Bir olaya bakarak ceza tarif etmeye kalkışmak hasarlı sonuçlar doğurur. O nedenle genel durumu incelemek gerekir. Zamanında telefonları zırt pırt çalan kişiler yüzünden birileri oyundaki konsantrasyonun kaybolduğunu fark edip telefondan çıkan seslerin oyunu kaybettirmesine hükmetti. Doğru da yaptı. Zira artık bu durum yaygın bir sıkıntı olmaya başlamıştı. Sonra telefonlara program yüklenebilir olunca hiç salona alınmamasına hükmedildi. Bu da doğru bir karar. Zira hile yaparak madalya kazanan insanlar ortaya çıktı, belki kimler fide ünvanı kazandı kim bilir? Bu yasak da doğrudur. Şimdi bizler herhangi bir tura gelmeyen kişiye para ve puan cezası vermeyi, hatta belli bir süre satrançtan uzaklaştırmayı tartışıyoruz. Biraz frene basalım arkadaşlar. Adam ya da kadın bir tura gelememişse ya da gelmemişse ne olur? Bunu alışkanlık haline getirenlerin durumunu konuşalım. Bu daha doğru olur kanaatindeyim."
Abdulkadir Bener
Cevapla
#17
(03-01-2016, 01:02)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: (1) Kayıt yaptırıp turnuvaya gelmeyen oyuncuya ceza veremezsiniz.
(2) Turnuvaya kaydolup, sonra yoklamasını da yaptırıp arada bir tura gelemeyen kişiye de aynı şekilde ceza veremezsiniz. Daha doğrusu vermemelisiniz. 

Zira insanlık halidir insan bir tura gelemeyebilir. Dünyanın bin bir türlü hali var. Örnek yazıp zamanınızı çalmayayım.

Kısmen doğru kısmen yanlış. 

Burada şuna dikkat edelim, mağduriyet turnuvaya gelmemekten doğmuyor, eşlendirme öncesi basit bir dilekçe vermemekten doğuyor. Yoksa aslında tura gelmemek serbest. Ama eşlendirmeye alınmadan bunu hakeme bildirmek lazım.

Bu çerçevede sizin gibi ikiye ayıralım.

1) Kayıt yaptırıp turnuvaya gelmeyen oyuncu için ilk planda turnuvaların ücretli olması başlı başına çözüm, zira ücret yatırmak zaten turnuvaya gelme iradesini ölçer. Ciddi adam ücret yatırır veya ücret yatıran en azından ilk tura gelir. 

Keza ilk tur eşlendirmeleri için tur başlamadan turnuva sahasında kayıt kesinleştirme var. Yani ilk turda -bir başka deyişle kişi turnuvaya hiç gelmezse- mağduriyet doğmuyor, ilk tura gelmeyenin kaydı kesinleştirilmediğinden 1.tur eşlendirilmesine alınmıyor.

2) Ara turda hakeme mazeret vermeyenler için ceza uygulanmalı. Tekrar söylüyorum, sistem bize tura gelmeme hakkı veriyor. Ama bunu centilmence tur öncesinde hakeme bildirmek kaydıyla. Bu konuyu da ikiye açalım:

2.1. Trafik veya özel sorun çıkmıştır. Oyuncu ya turnuva sahasına gelir (trafikten geç kalmıştır) veya turdan sonraki makul sürede (30 gün) TSF'ye dilekçe vererek mücbir sebebini bildirir ve bu sebebi belgeler. Doktor raporu gibi.

Kısacası salona tur başladıktan sonra nefes nefese gelen oyuncu zaten iradesini göstermiştir, ona ek yaptırım uygulanmaması hakkaniyetli olur.

2.2. Ama otel turnuvasında, 210 nolu odadaki oyuncu geliyorsa, 304 nolu odadaki oyuncu gelmiyorsa ve Bachana olayındaki gibi birinin hükmen yenilmesi diğerine 1.liği getiriyorsa, 304 nolu odadaki oyuncu tur bitiminde sırıtarak ödül törenine katılıyorsa, burada bu 2 şarlatana vermediğiniz ceza, topluma kesiliyor demektir.

Ben de ters yönde bir hikayemi anlatayım. İstanbul dışında bir turnuvaya gittim. Cuma-Pazar aralığında 6 tur, uçakla gidip döndüm ve 2 gece konaklama yaptım.

İlk tur rakibim gelmedi, turnuva eşlendirmesi tur başlangıcında fiziken yapılırken turnuva sahasında yokmuş, o şehirde herkes birbirinin tanıdığı için gsm telefonundan aramışlar "10 dakika geç kalabilirim, tur başlarsa saatimi çalıştırın, yetişirim" demiş. 

Gelmedi. Böylece ikinci tura 1 hükmenle çıktım ve ilk turda sürpriz bir şekilde kaybeden en kuvvetli oyuncu ile eşlendirildim. 

Ne var ki bu oyuncu da eşlendirmeye alındığı halde, 2.tura gelmedi.

Böylece 2 uçak parası, 2 gece konaklama ücret, ve işimden 1 tam gün ailemden de bir hafta sonu çalarak gittiğim turnuvada, ilki hakemlerin laubaliliği, ikincisi oyuncu şımarıklığı yüzünden 5 turun ikisinde kıçıma bakarak döndüm, yani % 40 benden çalındı.

Bizim temel sorunlarımızdan biri, satrancın kaliteli spor olduğunu kendimize yediremiyoruz. Biz, satranççılar hala satrancı tavla, mangala, scrabble gibi görüyoruz.

Voleybol turnuvasına bir takım kafasına göre gitmezse ne olur? Kulüp hükmen yer, para cezası yer, puanı silinir. Birkaç tekrarda lisansı gider.

Cep telefonlarının kapatılmamasından veya saklanmasından bahsediliyor. Çünkü satrancı tavladan daha az önemsiyoruz, sanıyoruz ki bu bir oyun. Bunun diğer sporlar gibi bir disiplin olduğuna karar verebilsek, zamanında da geliriz, tur öncesi el de sıkışırız, gecikirsek mazeret de veririz, telefonları koyacak yer de buluruz.

İlk turlarda eşlendirme hakemin sorumluluğunda olmalı. Ara turlarda gelmeyen ve mücbir sebep bidirmeyen oyuncu cezalandırılmalı. Satranç o kadar de değersiz değil.
Ara
Cevapla
#18
(03-01-2016, 01:02)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: .
Önünü sonunu düşünmeden "cezalandıralım" fikirleri ilk okunuşta hevesli satrançseverler için hoş görünse de "suç" ve "ceza" tarifi bakımından noksandır. Acelecidir. Gerekli değildir.

Sn. abdulkadirbener,
Olayı genel bir mantık çerçevesinde aksama nedenleriyle ortaya koyup düzenleme istedim. Özel bir örnekten tüm geneli ilgilendiren sorunlara çare bulunmasını, ilgili düzenlemelerin (teknolojik ve mevzuat) yapılmasını ve yanlışın önlenmesi adına dikkat çekmesi için bir adım attım.

Siz makul ve açıklanabilir gelememe-katılamamalardan bahsetmişsiniz.
Ben bundan bahsetmiyorum ki!


Olayı genel mantık çerçevesinde ortaya koyduğunuzda;


"... Önce online kayıt işleminin e-imza, mobil-imza, sms onayı, eposta onay linki gibi teknik bir yol ile güvenli hale getirilmesi gerekli. Ondan sonra kayıt yaptırıp gelmeyen kişiye yaptırım konuşulabilir olacaktır..." demişsiniz.

İŞTE BUNLARI DA İÇEREN BİR DÜZENLEME İSTİYORUM.

 İşin teknolojik düzenlemesinden sonra mevzuat düzenlemesine gidilmelidir.
Kurallara göre davranılmalıdır elbette. Ama kuralların eksikliğini kullanan insanlara da yeniden düzenlenen kurallar ile yönetirsiniz.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#19
Yukardaki mesajlarda haklı görüşler okuduk.Ben iki konuya değineceğim.Yarışmaya online yazılıp gelmeyene ceza vermeyi hiç düşünmedim.Çünkü olması gereken 1 nci tur başlamadan önce yapılan yoklamadır.Ancak yakın geçmişde bu konuda da sorunlar yaşadık.Çok sayıda yabancı Büyükusta'nın katıldığı bir turnuvada 1 nci tur öncesinde yoklama yapılmadı.Turnuva 40 kişi ile başladı.29 kişi ile sona erdi.Oysa sadece yerlilerin katıldığı bir turnuva olsaydı yarışmanın başında yoklama yapılırdı.Türkiye yabancı satrançcılar için bir Cennet olmuştur."Turnuvayı yarıda bırakana ağır ceza verilmelidir"tezini savunmuyorum.Ama özellikle son tura gelmeyenleri bir sonraki yarışmaya kabul etmemek ağır ceza değildir.Bu bölümün esas amacı cezanın nasıl olması gerektiğini konuşmak olduğuna göre değişik öneriler konuşulmalıdır.Diğer ülkelerde yarışmayı bırakanlara ceza verilip verilmediğini bilmiyorum.Yalnız ödüle hak kazananların bunu alabilmeleri için mutlaka ödül törenine katılmaları isteniyor.Türkiye'de de törene katılmayanlar için bazı yaptırımlar var.Bunun nedeni de kalabalık görünme ve alkışların kuvvetli olmasını sağlama isteğidir.
Bener'in anlattığı cep telefonu olayında her zaman olduğu gibi hakemimiz yetkisini ve mantığını kullanarak karar vermek yerine kolay yolu tercih etmiş ve sporcuyu cezalandırmıştır.Bu kararında kuralı aynen uyguladığı için haklı sayılabilir.Ancak kurallarda yazılı olmayan bazı sorunlarda mantığını kullanarak adil karar verebilecek yerde sporcunun aleyhine karar verdiği de olmaktadır.Ben de eski bir anıyı anlatabilirim.Geç kalma süresinin 60 dakika olduğu bir yarışmada tur saat 17.00 de başlıyordu.Ben zamanında yarışma yerine vardım.Ancak turnuva salonu hazır değildi.Salonun hazırlanmasını beklemeye başladık.Hazırlık 1 saat kadar sürdü.Saat 18.00 sularında meşrubat içmek için alt katta bulunan kantine gittim.18.05 de geri döndüğümde salon açılmış ve sporcular içeri alınmıştı.İlgili masa hakemi yarışmanın başlaması gereken saat 17.00 iken ben 60 dakika içinde gelmediğimden beni hükmen yenik saymıştı.Bu örnekde neyse ki bir başka hakem benim zamanında geldiğimi görmüştü.Bu örnekde iki noktayı gözden kaçırmamak gerekir.Hakem mantığını kullanarak turnuvanın başlaması gereken saatin yönergede 17.00 yazsa da önceden tahmin edilmeyen nedenlerden dolayı 18.00 kabul edilmesi gerektiğine karar vermelidir.İkincisi yönerge her fırsatta sporcuya ceza vermemeli ve insaflı maddeler içermelidir!Geç kalma süresi yarışmanın başlaması öngörülen saatten itibaren değil başladığı saatten itibaren hesap edilmelidir.Çünkü ara turlarda tur öncesinde "yoklama"yapılmamaktadır!
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#20
(03-01-2016, 14:19)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: "...Çok sayıda yabancı Büyükusta'nın katıldığı bir turnuvada 1 nci tur öncesinde yoklama yapılmadı.Turnuva 40 kişi ile başladı..."

Yanlış ve  eksik bir uygulama olmuş.
Turnuva spor ve sporcular için yapılır. Yerlisi de yabancısı da aynı kefede değerlendirilmelidir.
Sonuçta yabancılar için ayrı, yerliler için ayrı bir yönerge düzenlenmiyoır değil mi?

Aynı turnuvada yoklamaya katılmayan sporcuların tur esnasında telefonu çaldığında neye göre ceza vereceksiniz ki? Yine aynı yönergeye göre değil mi?
Yönergelerin, oyun kurallarının yerlilere ve yabancılara göre ayrı değerlendirilip standartın dışına çıkılmasını kabul etmiyorum.
Bu konuda gereken yapılmalıydı.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi