15-02-2009, 00:01
Hasan Fehmi Arat Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Arkadaşlar;
Yeni yaş grupları geldi oldu,biz hala eskisinden kurtulamadık.Bende pahalı bulduğum için Limrada kalmayan bir veliyim,Kemer de bir otelde kaldık,bahsettiğiniz zorlukları yaşadık.Ama ben dışarda kalmayı tercih ettiğimde bu zorlukları yaşayacağımı tahmin ediyordum,birlikte olduğum diğer velilerle organize olarak mümkün olduğunca turnuvadan çıkan çocuklarımızı erken otelimize götürdük.Organizasyonlarda insanların hepsini mutlu etmek imkansızdır,çünkü hep daha fazlasını istemek insanoğlunun özünde var.Sahra çadırı olsaydı,şunu da bunu da isterdik muhakkak,bunu tahmin etmek zor değil.
Bir de sesli düşünmek güzel ama düşüncelerimizi başkalarının okuması için yazıya dökerken dikkatli olmak lazım.Başkalarını üzmek,geriye dönüşün zor olacağı adımları atmamak lazım.İyi düşünüp öyle yazmak lazım.Her düşündüğümüzü yazarsak bu işin sonu gelmez.Saygıyı ve sevgiyi elden bırakmayalım.
Eleştiri olacaksada bu kurallar çerçevesinde olmalı.
Saygılarımla...
Evet; ibrahim'in kafasına takılan, Ateş abi tarafından "tutuklanan" Hasan arkadaşın söz konusu iletisi yukarda.
İbrahim'in kafasına takılan sorulardan, öncelikle fotoğrafların abartı olmadığını, aslında fotoğraflarda islaklığın ve soğuğun duyulmaması nedeniyle eksiklik olduğunu bile söylemek mümkündür. (pek yakında ısısı, ağırlığı sesi kokusu vs'si duyumsanabilen, konuşan fotoğraflar da çekilir herhalde )
Yaşananlar yalan değildir. Unutulması gerekir mi? Evet unutulması gerekir. Ancak bu konuda kusurlu olanlar kusurlarını kabul etsinler, bir daha bunlara neden olmayacaklarını söylesinler, o zaman unutalım. Yeni yaş gruplarında da aynı sorunları yaşamayalım.
Yaşanan sorunların temel kaynağı Tsf'nin sporcular üzerinden para kazanma düşüncesi ve hırsıdır. Özerklik demek, sporun ticari bir sektör haline getirilmesi demek değildir. Kendi gelişimi yönünde bağımsız karar alabilme özgürlüğüne erişmek, temel nedendir özerklikte. Alacağınız kararlar satranç kapitalisti olma kararları olmamalıdır. Eğer ticari bir sektör haline getirmek istiyorsanız satrancı, o halde niye devletten destek alıyorsunuz? Niye İş Bankasından destek alıyorsunuz? Bu destekleri alıyorsanız, niye sporcudan para kazanmaya kalkıyorsunuz? Bu çelişki sporcunun lehine çözülmek zorundadır.
Dünyanın neresinde sporcu gelir kaynağı olarak görülmektedir?!...
Şampiyonlar çıkarmanın amacı, bu duygunun peşine insanları takarak onları sömürmek değildir. Olmazların olabilirliğini göstermek, erişilmezliğin erişilebilirliğini göstermektir şampiyonun görevi. Bu yolla çalışkanlığı, devamlılığı, direnmeyi, planlamayı, daha nice olumlu ögeyi yavrularımıza öğretebilmenin aracıdır spor ve şampiyonların işlevi de bunu doğrulamaktır. kitlesellşemenin amacı da bu güzel ögelerin kitleselleşmesini sağlamaktır. Yoksa kitlelerden para kazanmak için kitleselleştirilmez spor. Sponsorlar da birileri para kazansın diye sponsor olmazlar. Toplumun olumlu anlamda değişimi dönüşümü, çocuklarımızın güzel özellikler, nitelikler kazanması için destek olurlar. Çünkü sponsorun kendisi ve çocuğu, "tinerci çocuklar" ile aynı sokaklarda gezecektir. Bir başkasını ezen ya da ezilmesine göz yuman, kendisi de özgür değildir!... Sokakların temizliğine giden yolda yürümesi gereken çalışmalardan yalnızca biridir spor.
Tüm bunlara rağmen bir de yapılanları usülünce yapsanız neyse diyeceğiz. Ama Veli ne diyor? Şunu diyor: "Sahra çadırı, Türkiye Satranç Federasyonu'nun yaş grupları uygulama yönergesinde, yatırdığımız 180 TL nin karşılığı olarak taahhüt edilmiştir. Parayı aldıkları halde taahhütlerini yerine getirmemişlerdir." (Özlem Göktoğan(öğrenci velisi)
Kızılay çadırı ile sahra çadırı arasında çok fark vardır. Sahra çadırında ısınma, oturma, yatma, tüm yaşamsal edimlerinizi gerçek kılabilirsiniz. Ama kızılay çadırları altında bırakın velileri sporcular hasta olmuşlardır. Bu sorunları önceden tahmin etmiş olmak, yaşananları yaşatanları haklı çıkarmaz.
Hatta Hasan arkadaşa sormak gerekir; Madem önceden tahmin ettin, hem de yönetimi destekleyen bir klüp temsilcisi olarak yönetimi niye uyarmadın? Verdiğiniz destek karşılığı bu kadarcık uyarı hakkınız da mı yok?... Amacım burada kör döğüşü değil. Ancak bunları unutacaksak, önce bilince çıkarmak gerekir. Unutmanın yasası önce öğrenmek, bilmek, bellemektir. Bilmediğin birşeyi nasıl unutacaksın?
Tsf sporcuya yönelik "kapitalist" emellerinden vaz geçmelidir! Uygar ülkelerde olduğu gibi, spor hem devlet tarfından hem de ülkenin sermaye grupları tarafından finanse edilmek zorundadır.
Vermiyorlar mı? Verecekler! Zora beylerin borcu vardır!